30.10.2012

Bayram tatili

Bayramda Trabzondaydık , kızımın amcasını ziyarete gittik. Trabzon benim cocuklugumun bir kısmının gectiği sehir olarak hayallerimde cok kıymetli tabi. Bir zamanlar yasadıgım ev bu fotodaki. Hem bulmakta zorlandım , hem sevimsiz bir sürücü kursuna dönüşmüş olmaı içimi burktu. Evi sarıp sarmalayan hanımelleri , arka balkondaki asma yaprakları ve bahcedeki güllerden eser bile yoktu, bir ara oturup agladım desem yeridir . 26 sene önce bıraktıgım gibi bulmayı beklemek.. . Evin karsısındaki fındıklıklar , KTÜ girişindeki harman dediğimiz, anneme çiçekler topladıgım o koca yeşil alan  :((( Yerini Kültür merkezi denen koca bir beton yıgınına bırakmıs. Neyse..

 Burası KTÜ içindeki Mimarsinan İlkokulun taban zemini. Yerinde yeller esiyor . :(((

 Okulun arka tarafındaki oyun alanı hiç değişmemiş. Eloşla fırsattan istifade biraz oynadık. Annesinin çocukluğunda oynadıgı parkta oynaması fikri hoşuma gitti :))
 Emin olmamakla birlikte bu sarı bina benim dogdugum ev olmalı diyorum. Tek tük ev olan sakin bir mahalleydi. Şimdilerde üniversite hastanesine giden ana cadde haline geldiğinden park edecek yer dahi bulamadık. Alelacele cektim bu resmi ve hiç vakit gecirmeden hemen atladım arabamıza.

Burası Uzungölden . Ailemle birkaç kez gitmiş olmalıyım. Ama anılarımda hiç yeri yoktu, görmek istediğim yerlerdendi. Fırsat bu fırsat görmüş olduk . 
 Harika manzaralar , köye yakın tarafta bungalov yada pansiyonda konaklama alternatifleriyle turizme kazandırılmış bir bölge olmuş. Düşündüğümden daha temiz ve bakımlı geldi. Hatta Gültekinle birara ilerisi için burada birkacgün konaklama hayalleri kurduk . Birara turla buralara tekrar gelmeli , Hopa tarafı, yaylalar , Fırtına vadisi , Zigana vs. sindire sindire gezmeli diye düşündük. 4-5 gün Trabzon bize yetmedi ..


Bir zamanlar Trabzonsporu tutardım ben , özüme döndüm. Foto meydandaki parktan. Bu arada babamın bürosu bu parka bakardı . O binada yıkılmış , yol gcmiş bulundugu yerden . Hemen yanında koca bir Koton binası. ne tuhaf geldi anlatamam.

Uzun sokakta beton helvacımızı buldum . Annem bize buradan hep cevizli koz helva alırdı . 26 senedir yememişim. Nasıl güzel geldi anlatamam .Suratımdaki ifadeden belli :)))

Burası KTÜ nün sahil tesisleri. Annemle denize girerdik buradan . O gün Eloşumla sahilinden taş topladık .
Tesiste epey degişmiş  , güzelliğinin yerini hep beton ek binalar almış:((

Dönüş yolunda abimlerle seyahat ettik , tesadüf ki onlarda bayramda Trabzondaydılar . Dönüşte Orduda teleferiğe binerek Ordunun Bozetepesine cıktık. Manzara kartpostalları aratmayacak sekilde müthişti.

Teleferikten cektiğim fotolar  telefonda kaldıgı için bununla idare ediverin artık:))

Buradaki fotolara sıgmayan pek çok anı biriktirdik. Eloşçum amcasıyla uzun zamandan sonra tekrar görüşebilmesi acısından da güzel bir fırsat oldu.

Yanısıra benim için anlamlı bir gezi oldu. Lakin Karadeniz elden gidiyor gercekten. Özellikle Ordudan sonra Trabzon sahil seridi ki Of'a kadar epey uzunca bir serit , tamamen betonarme hale gelmiş . O güzelliklere yazık olmus . Hem üzüldüm hem sevindim bu gezide . Böyle de karışık duygular işte..

16.10.2012

Eloştan İnciler

Hiç dogru dürüst not etmediğimden kelli , kızımızın komik laflarını unutuyorum . Konuşma kabiliyitleri , kelime dağarcıkları arttıkça , onları kullanabilme yetileri ile gün be gün bizi şaşırtıyor bu zıpırlar .

Dün hasta olduğunda günü evde geçirdi. Bende dersim olmadığı için işten erken ayrılıp gönlünü eyleyeyim dedim , 2 gündür işe gitmeme pek bozuluyor kendisi:) Neyse , legolar ortaya cıktı , sonra aşcılık , evcilik, alışverişcilik vs bir sürü şey oynadık . Akşam 8 de benim pilim bitmişti artık. Odasına cıktı.

Az sonra hanım üstüne mini mouselu pj leri giymiş , sevimli bir ev halinde iken , bujiteri çekmecemizde ( yaaa bizim öyle bir çekmecemiz de var artık , taclar , tokalar) ne var ne yok dök , hepsini üstüne tak takıştır , gayet rüküş ve en pembe haliyle babasına dogru indi odasından .

E: Baba nasıl görünüyorum havalı olmuş mu ?
G: Dumur halde sesi çıkmaz önce , sonra kıkırdamaya başlar .

O sırada tesadüfen masa üstündeki polaris katalogundan fiyonklu , kırmızı bir babet görür, derhal katalogu alıp babasına .

E: Bu ayakkabı çok güzel , annemle konuşup almasına karar verdim ben,  deyip benim yanıma telaşla gelir.

E: Anne anne , ben bu kırmızı ayakkabıyı istiyom , çok havalı buuu... Hütfen anne hütfennnn...

Bende başladım gülmeye tabi. Havalı kelimesini ilk defa kullandığını duyuyorum .

H: Ela sen nerden duydun bu kelimeyi?
E: E , okuldan !
H: Kim kullanıyor bu kelimeyi arkadaşların mı ?
E: Şöyle şöyle agzımdan konusuyorum anne ..

Öldüm gülmekten. Neyse , lafın kaynağını çözemediysekte , kreşli kızların aralarında bu tür muhabbetleri sıklıkla yaptığına emin oldum neredeyse . Zaten geçenlerde giydirmek istediğim taytı reddetmiş , okuldaki kızların kıyafetini beğenmeyeceğini söylemişti. saçlarının kesilmesine keza , çok karşı. Prensesler kısa saçlı olmazmış .

Nasıl bir jenerasyonla karşı karşıya olduğunuzun farkına varın sayın seyirciler der bugünlük yazıma ara veririm .

12.10.2012

kresten haberler

Gecen hafta belalımız sınıf arkadası tarafından makaslı saldırıya ugrayınca , olaya el koyduk , 4 yas grubundan alıp tekrar 3 yas grubuna geri döndük . Zaten kendiside gözlüklü ögretmenin sınıfına gitmek istiyorum diyordu. Çocuk kulübünde biraz kaynaşmış olsa gerek .

Velhasıl , bu hafta yeni sınıfımıza adapte olma ve gözlüklü öğretmenimiz Bernayla kaynaşma haftası. Bu hafta okuldan hiç şikayet etmedi. Her gün eve mutlu geldi , benimde yüreğime su serpidi şimdilik. Pazar günü kahvaltı organizayonu var. Bakalım katılım nasıl olacak , kimlerle tanışacağız ?

Bu resim bu sabah babası tarafından çekilmiş okulun önünde. Bu ara hiç hoşlanmıyor poz vermekten cadı:)

1.10.2012

merakliana.com

Eloş devlet anaokuluna gittiği için  3'te egitim bitiyordu. Haliyle 3'te çıkması benim günümü bölüp okula gidip onu almam , dönüşte duruma göre ev yada ofiste beraber vakit gecirmemiz demek . Mesaimi böldüğü için sıkıntılı, dersim oldugu günler daha da zor . Gecen hafta babaya paslayabildim ama bu hafta baba sehir dısına cıkacagı için cocugun durumu havada idi. Neyseki 3-5 arasına çocuk kulübü adı altında drama ve ingilizce etkinlikleri konuldu. Bugün uzun süreden sonra ilk kez 5 i beklemekteyim.

Meraktayım çok merakta. Aslında anladıgım kadarıyla yine bünyelerinde ki ögretmenler tarafından verilecek bu dersler. Birinin dil belgesi de varmıs. Kalitesi hakkında emin degilim . İlk etapta bunu da düşünecek durumda değilim gerçi , çalışan anne olmak bu noktada zormuş gerçekten . 

Çok aç mı çıkacak , arabada kriz geçirecek mi açlıktan :))) ( Vardır onun öyle halleri , bir yerlerden muz falan bulaydım :)) ) Eğlenceli olacak mı ? Bir merek bir merak. Birde bu hafta , hep arkadaşlarının onla oynamadığından falan bahsetti, içim burkuldu. Sabah babasına ögretmeniyle konuşmasını söyledim bu konuda lakin oda görememiş kadını. Yardımcı teyzeleleri var Yasemin , birde eski kreşinden bir öğretmen onlarla görüşmüş. Onlar Ela'nın gün içinde okulda gayet mutlu olduğunu söylemişler . İzlemeye devam edeceğiz yavruyu. eski kreşini özlüyor olabilir . Diğerlerine göre geç başladığından henüz sınıfla kaynaşmamış olabilir , olabilir de olabilir. Bu aralar zihnim hep bunlarla meşgul, hafif endişeli hallerdeyim .