28.12.2011

Komik diyalog

Elaya az önce bir muz verdim , büyük iştahla saldırıya geçerken bir yandan da bana sordu.

E: Anne maymunlar muz yer dii mii?
H: Evet annem , peki sen maymunun ingilizcesini biliyor musun ?
E: Evveett, mankii
H. Peki öğretmenin ingilizcesi nedir , öğrendiniz mi siz ?
E: Evvet anne, ingiliz oyetmen

Ve anne kopar :))

---------------
E: Babaaa babaaa benimle oyun oynar mısın ?
G: Tamam babam ne oynayalım ?
E: Engiyi boyydd

18.12.2011

Its party time



Yılın en renkli ayı aralık olurda biz kıpraşmazmıyız, yılbası kutlamalarını bahane edip birde ev partisi patlatmazmıyız ? Yaparız yaparız:)))







5 cocuk 5 ana 3 katlı evin herbir katından cocuk sesleri , hoplamaları, zıplamaları, neşeli kahkahaları eve yayılırken , bizde anneler ile sohbeti koyulastırmaya calıssakta ne mümkün . Biz bu düzene zaten alıştık , beraber olmayı seviyoruz var mı ötesi ..

Günün anısına hediyeler olsun dedik , kızlar sagolsunlar hepsi el kolu dolu gelmişler , cocuklar sevincten uctular, paketleri acmadan önce epeyce sabırsızlandılar. Artık yasları büyüdüğünden olsa gerek çok fazla kriz yaşamadık , olacak gibi oldugu anlar anneler tarafından süspanse edildi zaten .

İlk defa hepsiyle yılbası kurabiyesi hazırlama aktivitine de girdik bu kez. Hepsi ilgiyle epeyce oyalandılar . Özellikle Ela Alpi ve Ege Doruk hamurun son damlasına kadar yerlerinden kalkmadılar , üstlerini sekerlemelerle süslediler , bu kısım gercekten sulh içinde ve eglenceli gecti , öneririm herkese:))

Kısacası yavrum arkadaslarına bende arkadaslarıma doymaya calıstık , cocukların uyku krizleri tutmadan partiyi sonlandırarak olası mızırtılarıda önledik böylece.

Güzel oldu, keyifli oldu , Elanın dogum günü partisini beklemek kaldı geriye ..

13.12.2011

Kendim hakkında bilinmeyen yada az bilinenler

Zamanın birinde kendimiz hakkında bilinmeyen gercekleri yazmıstık sanırım , ama neler yazdıgımı pek hatırlamıyorum. Madem mimlendik , aklıma gelen bir kac seyi hemen sıralayayım.

• Cocukken bisikletim olmadı ( Küçük Emrah tribi böhüü.) Cok sevgili abim ortasona gelince kendine küçük gelen bisikleti bana devretmeyerek satmıs hain , kendine harclık maksadıyla. Babam o zamanlar Suudi Arabistanda bana harclık yollamıs güya bisiklet alınsın diye , annemde o parayla ( 25000 riyal olması lazım ) beni Anadolu liseleri için hazırlık kursuna yollamıstı. Mazi kalbimde yaradır..:)))
• Bisiklet kullanmayı 25 yasımda au-pairlik yapmak için İngiltereye gittiğimde örgendim.
• Sac konusunda takıntılıyım. 6 yıldır İzmirde kendime iyi bir kuaför bulma adına defalarca kuaför degiştirdim. Son numaram Agoranın karsısındaki Levent Özlü. Mutlulugu buldum sonunda sanırım. Ama sürekli düzelttirmeye gittiğimden sacımı uzatamıyorum.
• Aynı takıntımı Ela üzerinde de devam ettiriyorum. Onun sacıda istediğim kıvama gelemedi henüz. Sac bırakmadım cocugun kafasında.
• Elanın kıyafetleri konusunda takıntılıyım. Renkleri uyumlu olsun diye kasarım. Çorabının rengi tutsun diye , magaza magaza dolasıp gönlüme göre corap aramıslıgım var. Bu konuda mutlulugu ise Pentinin web sitesinde buldum en sonunda , bu kış yırttık sayılır :))
• Küçükken tam bir kitap kurduydum, çok okurdum ve annem gözlerimin bozulmasını aksam loş ışıkta kitap okumama bağlar. Şimdilerde aylarca elime kitap almadıgım zaman oluyor. Sonra bir ask geliyor kısa zamanda 3-4 tanesini birden okuyorum. Ama bu konuda kendimden pek hoşlanmıyorum. Elime bir kitap alıp odama cıktıgımın 10. dakkası yatakta uyuyup kalıyorum hep.
• Küçükken Milliyet Kardeş , Milliyet cocuk, sonrasında Hey , Heygirl ve Blue Jean dergilerini takip etmek ayrı bir hastalıktı.Bir sonraki sayısını merakla beklerdim. Şimdiki cocuk dergilerini begenmiyorum.Ben 4 gözle beklerdim cıkmasını. Az ve kıymetliydi , şimdi market rafları dergilerle dolu, 2 dakikada elinde kalan oyuncakları ile.Sevmiyorum, Ela için herhangi bir anısının olacagını da sanmıyorum ama istediği için yinede alıyorum.
• Origami yapmayı seviyorum. Önüme o kagıtları serseler , zor diagramları ögretecek bir hocayıda basıma verseler, saatlerce bıkmadan kagıt katlayabilirim. Elanın bebek sekerlerini origamiden ben katlayıp yapmıstım , 100 tane. Düşünüyorumda ne sabır :))
• Diyelim ki Elaya ya da bana birsey almam lazım , kafaya takarım , en kısa zamanda almaya calısırım. Gültekine söylerim mesela bizi suraya götür buraya götür sunu alacagım diye. Hayıflanır , sonra yapalım der. Bu cok cok ufak bir sey, önemsiz birsey olabilir. Bunun için 100 km tepebilirim, yeterki işim hallolsun. Müthiş takıntılıyım bu konuda.
• Çocuguma aylardır oyuncak almıyorum. ( Kaka anne- pis anne) Acıkcası oyuncakları cok pahalı buluyorum, özellikle de lisanslıları. Bu konuda pintiyim. TV de reklamı cıkan pek cok seyi "Anne bunu alsanaaa" seklinde en dokunaklı sesiyle isteyen cocuguma karsı o an bir vicdan yapsamda , sonradan geciyor. Zavallı kuzum:)Evde hiç oynamadıgı en az 20 peluşu var , gelen giden peluş almış, biz de almısız zamanında, bir kısmı benim genclik yıllarından kalma belki ama cogalıyorlar sürekl:)) En son babası Miki-Minnie aldı , allahtan onlarla biraz olsun oynuyor. gecenlerde Pepeenin pelusunun alsam mı diyordum, son anda vazgectim. Oynama ömrü bir hafta olacaktı muhtemelen.
Oyuncak deyince , Elanın bir tuhaflıgı , bebeklerden hoşlanmıyor pek. Özellikle su eli kolu uzun sosis bebek mi deniyor , onlardan , gördüğünde huzursuz oluyor , aglıyor bazen. Annem almıs bir tane , geri verdi kadına , bunla sen oyna diye. Babaanesinin getirdiğini ise oyuncak sepetinin derinliklerine gömdü. Bir süre bebek olarak sadece Calliou ile oynamıstı:))Bir seferinde pazarda Recep İvediğin bebegini görüp , yine katıla katıla aglamasını da hiç unutmayacagım. Hadi onda haklı ama..
• Elayla kes yapıstır, hamur vs aktivitelerinden ben daha fazla keyif alıyorum . 3 senede anaokuluna gitmişim hani. Görende cocuklugunu yasayamamıs sanacak:))
• Hayatımda mangodan tek alışveriş etmemiş ve bunun eksikliğini duymamış bir kadınım:))))))
• Ve evet halıya düşen bir yiyecegi bende yerim Elayada fazla müdahale etmem :)


Buraya kadar katlanıp okuyabildiyseniz ve bu mim size henüz ugramadıysa hadi dökülün bakalım incilerinizi.

11.12.2011

Hsonu vaziyetleri


Tataaaa.. İşte kuzunun yeni sacları. Kendi saclarımla ugrastıgım yetmezmiş gibi birde kızımınkilere dadandım. Yine yamuk yumuk kestiğim uzamıs kahkülleri , babasının kuaföründe düzelttirirken , birazda boydan aldık. Aslında ben su yuvarlak modelden istiyordum ama olmadı. Sanırım biraz uzayınca daha uygun bir hale gelecek ..

Eh bu kadar kısa kestirince , üstünde maviler yeşiller olunca oglan diye sevdiler dün Agorada yavrumu. ( İçimden hem sinirlenir hemde kendime kızarım , sen kasındın Hayat diye ) Saclar formu alana kadar , etek , elbise giydirmekte faide var sanırım ruh saglıgım acısından.

Bu arada yine Agorada dolasırken farkettimde o hengamenin içinde ben aradıgımı bulma yetenegimi kaybetmişim arkadas. Bir tarafta saga sola kacmaya kaybolmaya meyilli bir kuzu, öbür tarafta gözü vitrinlerde magazalarda bir koca. Elaya corap alacaktım bakamadım , Waikikiye bakayım dedim bir ordada bulamadım , vardıysa da 3 corap için girilirmiydi o sıralara acaba ?? Remziye girdik , Pinokyo alıcaz güya. Pinokyodan baska tüm popüler karakterler oradaydı. Doraydı Mickeyde Şimsekti. Ela 5-6 tane bu karakterlerin oldugu kitabı secti, 2 ye eleyip cıktık köskös. Halbuki babası ydısından pinokyolu oyuncaklar getirmişti ve bende hikayesini okuyarak tanıtmak istiyordum kendilerini. Şimdilik isim olarak biliyor. Pinok diyor:))
Yakında lojman arkadasımız Egenin dgünü , hediye bakardım diyordum ama tamamen unuttum onu da. Swatch'a kusurlu mallarını bir kez daha bırakıp:( ki oda ayrı macera , koşar adım kactık Agoradan . Bu kadar hsonu kaosu bize yettide arttı bile .Aksam evde keyfederek ve film izleyerek gecirdik. Eloşumda uyudu sağolasın.




Bugünse sabahki pazar faslı ve uzun kahvaltı sonrası , nereye asagı indirsem , hangi dolabın tepesine cıksamda bizimkilein yüregini agzına gecirsem mood on Ela hanımı oyalamak vazifesini yerine getirmek üzere , netten tuz seramiği tarifi buldum . Epey büyük bir hamur yaptıgımdan , epeyce oyalandı. Tabiki bende sarktım bu faaliyete. Belki yılbası süsü yaparız diye düşündüm .



Elanın ögle arası uykusu arası bizde babayla bir film daha segrettik . Kalkınca Ela hemen hamurları boyamak üzere baslarına cöktü. Oldukca keyiflendiğini söyleyebilirim . Umarım kurumus hali yeterince saglam olur , pek o ümidi vermedi bana bu hamur gerci:))



Elayla kreatif calısmalara devam ediyoruz fırsat buldukca anlayacagınız:)

6.12.2011

Yılbaşı hazırlıkları




Aralık ayını seviyorum , yeniyıl planları , süsler, renkli vitrinler ve en sonunda bu sene ilk kez yılbası agacımızda ev dekorasyonumuza katıldı. Gectiğimiz yıllarda Elanın pek algılamayacagını düşündüğüm için almaya kalkısmamıstım. Gecenlerde İkeada gezerken cıkıstaki kasalara dogru renkli süslerin büyüsüne kapıldım ve hadi dedim alalım. Bu sene Elayla süslemekte keyifli olur.

2 hafta kadar ortaya cıkarmadım. benim için zor oldu:)) Sonra gecenlerde yine evde Elayı ne yapsamda eylesem diye düşünürken aklıma geldi, cıkardım ortaya zuladakileri. Nedenini pek algıladıgını sanmıyorum ama yinede süsleme işi çookk hoşuna gitti. O süslerken ağacını bana da karelemek kaldı.



Buda gecen pazar Eloş uyurken babada yokken ve ne yapsam diye evde kıvranırken ugrasıp bitirdiğim kapı süsüm. Eh bir japonca hocası olarak bana da bu yakışır:)) Origami ve kirigami karısık gittik. Origami noel corabı son parcaydı , katlamayı beceremeyince onuda renkli kagıttan keserek süsü tamamladım. Eloş uyanınca "Anneee bana mı yaptın?" diyerek hemen sahiplendi ve odasına astırdı. Şimdilik yeri orası ama yılbasına dogru dış kapımızdaki yerini alacak.

Siz neler yapıyorsunuz çocuklarınızla yılbaşı için bu aralar ?