9.09.2011

Ailemizin yeni üyeleri Jimbo ve Dumbo

Gecen gün ziyarete gittiğimiz kreşte , fil sekilli tuvalet tasına benzer minik cocuk tuvaletleri oldugunu gördüm .

Malum birkac gündür bezsiz ve biberonsuz günlere merhaba dedik . Biberon işini hemen hemen hallettik sayılır ama çiş kaka kazalarına aynen devam , yine de gectiğimiz günlere nazaran ilerleme kaydettiğimizi söyleyebilirim . Kres wc sinden bir esinlenme diyelim , daha önce uygulamaya calıstıgımız tuvalet adam denemesi yemeyince , klozet kapaklarına su görseli yapıstırmaya karar verdim. Dumboyu yani.

Krese basladıgında da , oradaki fillerin Dumbo ve Jimbonun anneleri oldugunu söyleyecegim . Çünkü ilk sorusu bebebk fillerin annesinin nerede oldugu sorusu idi .



Şimdi evde oldugum zamanlarda yarım saatte bir Dumbo ya da Jimboyu ziyarete gidiyoruz. Hey Jimbo ( ya da Dumbo ) çişimiz var adlı uydurmasyon sarkımızı söyleyip önce klozete ben oturuyorum , 1-2-3 geliyor , çişşşşşş nidaları eşliğinde olayı gerceklerştiriyorum , ardından hemen Ela'da ben de ben de diyor ve klozete oturuyor . Her seferinde olmasa bile bircogunda yaptıgını görüyorum . Daha sonra "Güle güle kakalar" isimli nadide kitabımız devreye giriyor , üstüne onuda okuyoruz . Temizlenme , el yıkama falan derken olayı baya bir eğlenceli hale getirmeyi basardık . Wc den cıkarken , " Hey Jimbo biz yine gelecegiz ziyarete tamam mı ?" deyip ona el sallayıp rutinimize dönüyoruz . Ha tabi birde yıldızlı sticker veriyoruz Ela hanıma.

Lakin söyle bir olumsuzluk var , bakıcı teyzemizle part-time'a gectik ve bazen o baska bir eve temizliğe gidiyor . Böyle günlerde kızları idare ediyor . Dün sabah kızına , tuvaletini yapınca bir tane sticker vermesini söyledim , aksam eve geldiğimde tüm kolunu stickerla desen olusturlacak seklinde süslendiğini gördüm . belliki bizimki dah daha ver dedikce , alıp alıp yapıstırmıs kız . Zaten bu sticker olayını bakıcımızla da oturtamamıstık . Kafasının almadıgı birseyi uygulamıyor bakıcımız asla . Bende kırmayayım , etmeyeyim diyorum ama bu sefer benim stratejiler çöküyor malum . Biberon konusunda gevşemei allahtan . Bende hepsini bir torbaya koyup kaldırdım zaten . Ama bazen ben evde yokken , neler döndüğünü merak ediyorum . Elanın mızmızlanmalarına ben ve Gültek pek kulak asmıyoruz ama aynı performansı bakıcımızda göremiyoruz. Olsun , yapsın , o daha çocuk psikoljisi içinde. Hele de annesiz büyüyen bir kadın olarak ne kendi cocuklarına kıyabiliyor ( bayramda evli kızının evini temizlemeye Ankaraya gitmiş - düşünün ) , ne benimkine :)) O yüzden kreş konusu gündemimize erken oturdu birazda .

Jimbo ve Dumboyla şimdilik fena gitmiyoruz, umuyorum bu hikaye de biraz olsun sürdürülebilir olur bizim için ve kısa zamanda hallederiz bu işi. Şu an için tek konumuz bu çünkü.

7.09.2011

Kreşe adım adım ..


Aylardır kafamızı kurcalayan bir sorundu . Önce calıstıgımız kurumun kreş açma durumu hasıl oldu lakin yeterli ögrenci sayısı olmayınca bu alternatif ortadan kalktı .

Urla'da topu topu 3 kreş vardı . Birisi haziran ayında kapandı . Bir diğeri zaten alternatif olarak düşünmediğimiz bir yerdi, kaldık 3. alternatife . 2 ay kadar önce oraya ugradık. Klima yoktu ( sanırım kısın kaloriferle ısınıyorlar - biz evimizde yaz kış klima destegiyle yaşıyoruz) . Tavanları alçak , ögrenci sayısı çok göründü gözümüze , oyuncak , halıflex kaplı bahce ve oyuncaklarıyla hiç olmazsa kötünün iyisi dedik ama yaz için part-time vermeyi düşünemedik bile. Biz bile bunaldık sıcaktan . halbuki herkesten iyi duyumlar alıyorduk. Yinede , "hah işte budur" dediğimiz bir yer degildi.

Bu arada benim Urlada zaman zaman playgrouplara gittiğimiz ve orada tanıstıgımız bir arkadasım( aynı kreşte hoca olarak basladı) , biraz sabredersem Urlada yeni bir kreş acılacagı müjdesini vermişti. Tüm yaz boyunca oradan haber bekledik ve bayramın 2. günü kreşin yakın zamanda hizmete girecegi haberini aldık . tatil dönüşü hiç vakit kaybetmeden görmeye gittik. hala bazı egitici materyalleri Almanyadan gelmemiş olmasına , bahce peyzajının tam olarak tamamlanmamasına karşın gördüğümüz sekli bize yetti dogrusu . İçimize sinecek gibi. En kısa zamanda Elayı alıp birkac saatliğine oynamaya götürecegim . Tam olarak başlangıcımız ise ekim ayında olacak çünkü 18 inden itibaren ekim ayına dek burada bulunmayacagız .

Yakında kreşimizin bol renkli resimleri ve faaliyetleri hakkında bilgileri yine burada bulabileceksiniz.

Beni en cok sevindiren detaylardan biri , yılsonu gösterisi olmayacak olması idi. Kuzumun arkadası Berkimizin olaylı gösterisi beni bu konuda düşünmeye sevketmişti. Hem kuliste sıra bekleyip sıkılmalar , hem öncesinde 2 aylık uzun hazırlık evresi , bu yas cocugu için gereksiz stres kaynagı diye düşünüyorum .

Programlarında 6 saat İngilizce ( gönülden destekliyorum ) , almanca ( 3 saat ) - neden olmasın , seramik sınıfı , orf yöntemi ile müzik dersi ( piyano eşliğinde ) - yeayyyy (zaten gecen sene baslamıstık, Ela cok seviyor müziği) , bahcesinde dogal cim oyun parkı , kümes hayvanları , ekim yapacakları mini bir bahce , yüzme havuzu .. Bilmiyorum Eloş eve gelmek isteyecek mi ?

Hastalık halinde 3 gün cocugun okula gelmesine müsade etmemeleride bence güzel . Kresten dolayı sürekli hastalanan cocukları duydukca bu uygulamanın da son derece yerinde oldugunu düşünüyorum . Böyle bir durumda bakıcımız Gülay abla amorti eder bizi umarım . haftada 2 gün evimize gelmeye ve bizi toparlamaya devam edecek o da.

Tek sorunumuz tuvalet egitimini halledememiş olmak . Bu konuda getirin getirin biz hallederiz demiyorlar tabi , asıl özveriyi bizden bekliyorlar . Bende 2 gündür evde tamamen bıraktım bezi , sadece yatarken . Kitaplar , sticker ve ödüller her duydugum yöntemi denemekle beraber yüzde 30 basarıya bile ulaşmış degiliz . Çok üzülüyorum , baslamadan halledebilseydik çok çok iyi olacaktı , bilemiyorum ne yapacagız bu sorunu .

Evet , acıkcası eladan ziyade ben çok daha heyecanlıyım kreş konusunda , umuyorum hepimiz için hayırlısı , iyisi olur .