26.07.2010

Doğuştan Gurme


Kuzu hanım artık kendi tatlısını kendi seciyor( muş:) )

25.07.2010

Kaldı 45 gün


Akihabara - Electric Town

Asakusada tütsülenirken


Behlülll Duy Sesimii:))

Ah ah dile kolay . Kuzuya kavusmak için 57 günden kalmıs 45 günüm . Teskereyi bekleyen asker gibi bir taraftan günleri sayıyorum . Yavrumu bugün kameradan gördüm uzunca hasret giderdim yine . Allahtan skype var , sevgilim sagolsun uyuturken ,yemek yerken , oldugu heryere tasıyor bazen bilgisayarı , sanki yanlarındaymısım gibi sohbet ediyoruz ev ahalisiyle. eloşum ara ara gelip ekrandan bana gülücükler atıyor , ekranı öpüyor bazen , bazen el sallıyor . Aglamadıgı için seviniyorum .

Bu sabah yine uykusundan uyandıgında anne diyerek , mızırdanarak uyanmıs , yine yataktan inip beni aramaya cıkmıs. Galiba rüyasında görüyor , kimbilir. Sonra gerisin geri dönmüş babacıgın yanına .

Durum ve hal böyle iken , diğer yandan hayat devam ediyor. Anneliğe , ev hanımlıgına ara vermiş gibiyim . Yemek yapmıyorum , bebegin sorumlulugu yok .Uzun bir nefes alma süreci belki. Bir yandan dersler 15.30 dek sürüyor, ödvler var :))) Öte yandan boş vakitlerimizde nereye kacsak , nereyi keşfetsek derdindeyiz. Sonucta adım attıgım heryer yeni. H.içi tokyo gezisi yaptık program dahilinde. Tokyo tower ( cakma eyfel) , meclis , Asakusa ( tapınak ve pagodalar var) ve Tokyonun içinden gecen Sumida nehrinde geznti vs. vardı . Program dahilinde gezip görmek iyi tabi. hepsi japon fonu tarafından ödeniyor. Burada ulasım oldukca pahalı . Egitim sonunda hızlı trenle kansai bölgesine yani Hiroshima ve Kyoto tarafına birkac günlük bir gezimizde olacak . Daha önce gezmiştim ama 11 sene sonra sanırım daha farklı bir gözle bakıyor olacagım.

Bu hafta sonu için serbest program yapamadık. Ctesi gecesi kalmalı , home-stay programımız vardı . Sansıma iyi bir aile düştü. Oldukca eglenceli 2 gün gecirdik beraber. Gündüz tanısma faslı , biraz shopping derken öglen yemek faslı , bir yakının tarlasından toplanılan taze sebzeler ile aksam yemegi hazırlıgı , Onsen dene japon kaplıca- hamam faslı( aslında oldukca güzel bir spa deneyimi ) ki çok merak ediyordum ( Japonya volkanik ada oldugundan kaplıcalarıda hemen heryerde var ), evde sohbet ederek tenpura hazırlama , yeme-içme sohbet vs. 2. günümüz yani bugün Roppongide Dinazor Exhibition.. ceviremedim :)) Cok cok ilgincti. makinam arıza cıkardı , dogru dürüst resim cekemedim . Host family yollarsa yükleyecegim . Biranönce kendime güzel bir makina alacagım . Niyeti bozdum . Oldukca da uygun aslında , Tr de henüz piyasaya sürülmemiş modeller var . bakalım . Su an arastırma faslındayım birazda.

Bugün gercek silk kimono giydim bir ara bir shopping centerda. Yazlık kimono yani yukata alayım diyorum en azından uygun, ama kimononun hasıda pek pahalı. 1 milyardan baslıyor. Of of yani.

Günler dolu dolu gecti şimdiye kadar , sanırım bundan sonrası içinde cok farklı olmayacak . Vakit buldukca yazmak istesemde olmuyor bir türlü .

Birkac resimde yükleyeyim bunun üzerine ve yatayım . Yarın derslere dönüş zor olacak hafta sonu spa keyfi , gez -toz-ye-iç ten sonra.

19.07.2010

Ayyann

 
Posted by Picasa


Yavrukuş yaramazlıklarına son hız devam ediyormuş. Bu resim ben gelmeden birkacgün önce cekilmişti. Bıraktıgımda şekil a'da göründüğü gibi sandalye ve sehpa tepelerinden inmiyordu mini-mon( monster)..

Babaannesinin yemeklerini çookk seviyormuş. Hiç yerinde durmuyormuş. Gündüz Zehra akşam baba olmasa kayınvalide ve kayınpederimin işi harapmış yani , çok çok hareketli. Ayran demeyi öğrenmiş. Yoğurt mu istersin ayran mı sorusuna Ayyan diye cevap veriyormuş. Anneni ne kadar seviyorsun diye sorulunca kollarını kocaman acıyormus. Bazen benide anıyormus ama cabuk unutturuyorlar sanırım :)) Gecen gün sokagı gösterip Anne annee demiş. beni aramaya çıkacak heralde :))Ah ah 5 günde neler kaçırdım , kimbilir daha neler neler kaçıracagım .

Dün kameradan uyurken Eloşu gösterdi babası , tabi ben hemen kötü oldum . İnsan ne kadar hazırlasa da kendini olmuyor be blog. Hasret işte . Çok özledim .

Neyse , bir sonraki postumda birazda buralardan bahsetmeli... Görüşürüz..

Nor : Annecim okuyorsan ben aksamları 10 gini skype yapabiliyorum ,orada saat 4 ken . Kıvanc eklesin beni skype a ( hayatto35 olarak bulur ) oradan konusuruz. Seni seviyorumm. Muck muck muck...

17.07.2010

Hayat Japonya'dan bildiriyor

Selammm

Burada 4. günüm olmalı . Olmalı diyorum resmen sayamıyorum çünkü. Zerre gözümü kırpmadıgım İstanbul aktarmalı totalde 1.5 gün süren uzuuunnn bir ucustan sonra buraya vardım . 6 saat fark var , su an 12 olmasına ragmen , orada hepinizin poposunda pireler ucusuyor ve benim vücut ayarım hala TR ye ayarlı cünkü hala uykum var , hala sabah 6 ya set haldeyim . 3-4 gündür kendimi dogurdugum iilk haftada hissediyorum . Hep yorgun , yeni ortama alısmaya calısan ama henüz adapte olamayan , bu enerjisizlğe rağmen güne pek çok şey sığdıran bir haldeyim . Yaklasık 30 ülkeden 51 kişiyiz. Ortak dilimiz japonca elbette ve seviye olarak gayet iyiler . Bu hafta oryantasyon gibi biraz , enstitünün tanıtımı , replacement test ki dün tüm gün sürdü vs,vs. Şimdi hafta sonu ve ptesi de resmi tatilmiş , aman ne güzel , sonunda biraz dinlenebilecekmiyim acaba ?

Babaannesi japon İspanyol arkadasım , greek , iran lı arkadaslarım var yakın oldugum . Onun dısında da herkes birbiriyle kominike olmaya hevesli , bu iyi birsey . Sıkılmayacagım. Bu arada enstitünün bisikletleri var ve imza karsılıgı gönlümüzce kullanıyoruz. 3 gündür bisiklet kullanıyorum . Shri gezmek ugruna , sporda yapmıs olacagım biraz , bu harika . Yemeklerle aram 10 sene öncesine göre cok daha iyi , bende eskisi kadar ön yargılı degilim . Enstitünün yemekleri fena degil . Bundan resimli bir post konusu olur aslında .

Birazda evden haberler : Eloşun durumu gayet iyi. Evimiz bir kuzen , bir ağbi , babaanne ve dede , bakıcısıyla gündüz 5 kişi , aksamda baba geliyor. Epey kalabalık. Ayrıca sabahları mahalle arkadası Egelerede ziyaret var. Dolayısıyla fazlasıyla sosyal . Aksam 5 ten sonra denizede gisiyorlarmıs ki suya bayılıyor. Dönüşte çılgınca yiyip güzel bir uyku cekiyormus. Anlayacagınız benim yoklugumu pek hissetmiyor. Buna üzülsem mi sevinsem mi bilemiyorum tabi ama böyle olması hepimiz açından çok iyi. İlk gün bu tarafa gelirken yani İst. airportta Gültekle konusurken arkadan aglama sesi geldiğinde bende mahvoldum ve oracıkta aglamaya basladım . Zaten oldukca doluydum o gün . Şimdide duysam acarım cesmeleri. Evlattan ayrılık cok zor . Umarım bir daha bu kadar uzun ayrı kalmayız.

Şimdi arkadaslar bekliyor , kacmalıyım . H.sonu oldugundan bugün dısarda yiyecegiz. Sushi-ya ya gidelim diyoruz. Explore explore..

12.07.2010

18 aya dogru

Elok Sözlüğü

Anne – Anno- Annanno : Anne
Beybi - bebek
Baba - baba
Havva – köpek
Miyaaa – miyav
Çi- çiçek
Bu – bu
Baba del – baba gel
Abi – abi
Abla – abla
Baba neeede
Mama
Meme
Alo
Dede
Al
Ver

Şimdi bunları net olarak , bir sürüde Eloca kelimelerle sürekli konusuyorsun. Herseyi anlıyorsun . Anne - baba diye gelip gelip sarılıyorsun. Gece 4-5 gibi uyanıp süt için mızırdanıp , biberon eline tutusturlana kadar ortalıgı yıkıyorsun . Cok cesaretlisin . Suyu , denizi çok seviyorsun . havuza kendini öyle atıveriyorsun :)yandaki komsunun kızına , mahalle arkadsın Egeye bayılıyorsun . Cocukları cok seviyor nerede görürsen peşlerine takılıyorsun. Sosyalsin . Çiş deyip klozete oturuyorsun, büyüklerim wc sinin sifonunu cekiyorsun. Evin tüm cekmeceleri emrine amade. Elo The Explorer desem yeridir. Haftaya tam 1.5 yasında oluyorsun.

Yarın büyük gün , yavrumla tam 7 hafta ayrı kalacagız. Birde carsamba gidecegimi sanıyordum , annem bugün telefonda ayınca beni sok oldum . Daha hiçbirseyim hazır degil. Onuda gec Elayı bırakmayada hazır degilim . Carsamba kontrolünü yaptırıp öyle ugurlayacaklardı beni güya , öyle kuruyodum kafamda. Cok burugum . Cok özleyecegim. Şimdiden hüzün çöktü içime .

6.07.2010

Elanın göz Tıkanıklıgı Ameliyatı - Part 2



Şekilde görüldüğü üzere sevimli bir narkozitör abi bizi ameliyathanede karşıladı. Elaya üzerinde kelebekler olan sevimli bir önlük giydirdiler. Meyva suyuna karıstıkları ilacı içmeyince makatı acıp enteresan bir enjeksiyon yaptılar , bu sırada babasıda yetişmiş ve ameliyathanenin kapısına gelmişti. İlac Elayı sersemletene kadar babayla beraber bebegin yanındaydık. Sonra kızımızı emin ellere teslim ettiğimize inanarak odamıza dönüp beklemeye başladık.




 

 

 
Posted by Picasa


Sanırım 45-50 dakika sonrasıydı , servise haber geldi , biz bebegi bıraktığımız yere geri döndük. Ela gözleri kapalı ve yarı baygın vaziyette , yüz göz şiş , burnunda hafif berelenmiş bir halde ağlıyordu. Kucagımıza verdiler. Bu aglama oldukca güçlendi bir süre sonra ve hiçbirsekilde teselli edemedik. Yan yataktaki numero 2 nin annesi 2.kez bu ameliyatı olduklarından tecrübeli , bebegi carsafta sallarsak teskin olacagını söyledi. Bizde caresiz deneyelim dedik , baktık biraz sakinledi , Gültekin hemen ayagına alıp sallamaya basladı. Kuzucum uykuya daldı. yaklasık 2 saat kadar kah aglayarak kah uyuyarak narkozdan ayılma sürecini atlattık. Bu arada numero 3 , aynı dertten muzdarip , ilk ameliyat basarısız , 2. ameliyat bu dr. tarafından yapılıyor, acılmayacak gibi olunca silikon bir kanal yerleştiriliyor ve o ameliyattan sonra şikayet bitiyor. Yalnız malzeme erimediğinden 3. kez ameliyat olup aletin cıkarılması gerekiyormus. Yani basit bir gözyası kanalı tıkanıklıgı olayı kimi aileyi oldukça üzen ve uğraştıran bir sürec halini alabiliyor. O yüzden 1 yaşını geçip halen bu sıkıntıyı ceken bebeginiz varsa , ihmal etmeden göstermek gerekiyor bir dr.a . Aman diyeyim .

8 de gidip 9.30 gibi dönmüştük odamıza. 11.30 gibi suyumuzu içip 12.30 gibi danonemizi, hatta bir süre sonra numero 3 ün cubuklarını hüpletip , saga sola sarkmaya basladı. Anneye soda içirdi, babayı sevdi. Koridorları tavaf etti , bir süre sonra yorgun düşüp pusetle dolastırdık kat kat hatta. Saat 3 ten sonra taburcu olduk evimize döndük . Damlalar ve burun spreyi var 1 hafta uygulanacak. Haftaya carsamba ise kontrol. Sanırım ameliyatın basarısı o zaman belli olacak. Su an biraz ödemde oldugu için zaman zaman yine görüyorum gözyasını, ama içim rahat . Eminim atlattık.

Bugünse tarihinde bir ilk bakıcısı corbasını ısıtırken mama sandalyesinde oturur vaziyette uyuya kalmış yavrum . Ayrıca sabah degil beline boynuna kadar kaka yapmıstı ve ayrıca ben 2 kez daha kaka temizledim . belki bakıcısıda temizlemiştir birseyler. sanırım narkozun yan etkisi olmalı. Etkisinden tam kurtulmamış demekki.

İşte böylece bir sıkıntımızı daha atlattık ( inşallah) diyorum. Allah çocuklarımıza hastalık , zeval vermesin , gercekten zor ve yıpratıcı. Ama en azından çözümsüz degil çok şükür. Bizde can-ciger olduk 2 gündür . Anne anne diye yanımdan ayrılmıyor. Pek mesudum :))Son zamanlarda epey bir tercih edilr olmustuk babaya da , fırsattan istifade ediyorum :)

Elanın Göz Tıkanıklıgı Ameliyatı - Part 1

Bir Operasyonun Ardından

Ela’nın gözü dogustan beri akıyor(du). İlk etapta hastane mikrobu dendi , günlerce damlalar uygulandı. Yavrunun dünyaya ilk geldiği hafta resimlerinin cogunda sol göz hafif yumruk yemiş gibi şişik ve kırmızıdır zaten garibim . Sonrasında git-gel damla kullan , durumda degişiklik olmayınca çocuk göz bölümüne gösterdik , orada daha detaylı bir testten gecip sonucunda kanal tıkanıklığı teşhisi , damlalar ve masaj önerileri ile evimize yollandık. 1 yaşına dek geçmezse ameliyat olması gerekliliği o zamandan söylendi bize. Etrafta benzer sorunu yasamıs ve masajla atlatmış pek çok hikaye duyduğumuzdan acele etmedik ama durumumuzda pek düzelme de olmadı. Yakında y.dışına çıkacağımdan ve uzunca süre çocuğumdan ayrı kalacağımdan dolayı gitmeden bu işide halledelim istedim . üstelik önerilen tarihten 5 ayda ilerideydik zaten .

Nurturia ve İzmirli anneler mail gruplarına mailler attım , öneriler aldım bol bol . Bu arada yaptırma gecer diyen de çoktu tabi. Zamanında yapılmayan ameliyatın ilerde kanala tüp taktırmaya gidebileceğinden bahseden bir mail almam beni iyice tetikledi. Kararımızı kesin olarak alıp uygulamaya koyduk . Gecen hafta anestezist ile görüşme , yatırma işlemleri için çeşitli ıvır zıvır işlerle uğrastık, kan tahlilimiz oldu. Bu arada yavrunun damarını bulamayıp çocuğumu bas bas bağırtan göz servisindeki hemşireler beni yine sinir etti. Beceremeyince , çocuk servisindeki bir dr.a yönlendirdiler, kadın tek seferde pekte ağlatmadan halletti işini. Gözdeki hemşirelerde “zaten bebek olunca biz pek almıyoruzda , diğeri ay ben güvenemem kendime de” şaşkınlık içindeyim doğrusu. Kadınların 3 üde 40 yaşını geçkin , tabiri caizse senelerin hemşiresi GÜYA ..Keşke şu ülkemde herkes işini adam gibi yapsa.

Neyse biz bunları halledip düştük Ankara yollarına. Pazar gecesi gec saatte dönüp ptesi erkenden 9 Eylül Hastahane’sine geldik. Sabah 8 itibarıyle operasyona girme ihtimali oldugundan 6 saat öncesi yemek içmek kesildiğinden , gece en son 2 de kaldırıp biberon maması verdim , almadı , ağladı. Sanırım alışık olmadığından. Sonra süte çevirdim ama onuda içse içse 40-50 cc. içmiştir. Sabaha işimiz var dedim gece kendi kendime , zorlamadım fazla artık. Sabah 6.40 servisine bir arkadaşımızı yetiştirecegimizden 6.10 gibi evden cıktık. Aslında fazla ayılmadan onu tekrar araba koltuguna atmış ve 40 dakika kadar daha uyumasını sağlamış olduk. 6.50 9 Eylülün bahcesindeydik ve kuzu uyanmıstı artık. Pusetin içine atıp 7.30 dek bahcede uzun turlar attık. Babası türlü saklabanlıklar yapıp kuzuyu bol bol güldürdü. Elada hiç mama aranmadı bu arada sağolsun.

Sonrasında servise cıkıp odamızı belirledik. Bu arada hasta bakıcı gelip ilk Elanın gidecegini söyledi ve ben derin bir oh cektim . Sonra kıl hemşirenin biri gelip Otrivin sprey lazım oldugunu , gitmeden burun sol tarafa sıkmamız gerektiğini söyledi. Aynı odada 2. girecek bir cocugun acılmamıs spreyini aldık artık ve Gültekin ışık hızıyla yenisini almaya dısarıya gitti. Bu arada 8 den önce hiçbir eczane acık olmadıgından 8 i beklerken diğer cocugun babası spreyi yetiştiremeyecek diye kastı , surat astı ve sinir bozdu. Bu arada hasta bakıcı gelip meyva suyu aldınız mı dedi . Allah Allah oldum artık , o kadar geldik gittik kimse birsey söylemedi , operasyona 10 dakika kala mı söylenir bunlar ? Bizde hazırlığımızı yapıp gelelim di mi ama .. Bu arada bunu duyan 2 numerolu çocuğun babası 6. kattaki kantine yollandı ve sizede alırım snıffsnıff , fınnff yaparak yukarı cıktı . Bir süre sonra elinde tek meyve suyuyla geldi. Gerzoş , sinir oldum . Kucagımda cocuk , ha girdik ha giricez ameliyata birde 6. kata cıkıp vişne suyu aranıyoruz. Bu arada Gültekin dısarda otrivine almak için cebelleşiyor , bir yandan da beni sürekli arayıp alamadım bekliyorum , aldım geliyorum vs . telefonları .. gerginlik had safhada. Bu arada hasta bakıcı geldi hadi gidiyoruz şeklinde , baba olmadan ikimiz ameliyathaneye yollandık.