H.Sonundan kareler

Sabah evden cıkarken böyleydi :))

 

Sonra yaz moduna gecti

 

 

 

İzmir , İzmir...
Yazı getirdik nihayet , birkacgündür sıcaklık göstergeleri 25 derece üzerinde segrediyor. Eloş hanımın kışlıklar kalktı , yazlık dolabımızı düzenliyoruz , taytlar , şortlar alıyoruz , hemen hemen yaza hazırız .

H.sonu kpds vardı . Okul için belgeler tazelenmeli yoksa canım sıkılabilir. Epeydir stresi sarmıştı beni ders arası mümkün oldukca calısmaya calıstım , kanjiler yani o menşurr çince orjinli karakterler arasında boğuldum bir süre, lakin... Bir kere 100 kişi altında giren sınavlarda test değil çeviri olması , öyle oluncada çalışırken neye focus olacağını bilememek daha da zor. Birde sınavda çıkan metin ay yüzeyindeki karınca deliği gibi görünen delikler, uzay gemileri gibi günlük hayatta pekte karşılaşmayacağımız türden bir konuyla ilgili olunca hayal kırıklığına uğradım resmen . Bildiğim her kelimeyi yazdım ama paragrafın ana fikrine gel haaanımm deseniz hala bilmiyorum :))Hahahah . Bakmayın güldüğüme yaw, gerçekten sinirim çok bozuk . Arabada işyerine gelirken " Let the sunshine in " çalıyordu ama benim ruhuma güneş doğamadı bir türlü , sınav stresi bitti derken , birde sonuç beklemek var şimdi. gerçi hüsran olacak ya .. 35 yaşına geldim , y.lisans , doktorada yapmadım sırf su sınav eziyeti bitsin artık kaldıramayacagım diye , zaten japoncada kac yerde y.l yapabilirsiniz ki. Oda ayrı sorun , neyse . Normale dönmek istiyorum artık .

Birde bomba bir haber tabi , yaza Japonya'da 7 hafta sürecek bir teacher training programına kabul edildim . Temmuz ortasından itibaren yavrunun hasretinden burnumun direği sızlarken size Capanyadan bildirebilirim . Tr den birtek ben kabul edilmişim bu sene , bulunmaz fırsat, masraflarda onlardan tabi. Hem çok sevindim hem bir tarafım buruk , nasıl olacak , nasıl geçecek bu zaman . Bir süre buraya yazmaya çekindim , insanların tepkisinden rahatsız olurmuyum diye ama çenemi tutamıyorum işte :) Gitmeye kararlıyım ama birde bana sorun tabi neler hissettiğimi. Hala emmesi sorun , bırakmaya meyilli olmaması sorun .İlk gece 4 te uyanıp emzirdiğimde ağladım biryandan , doğal bir gidişat var ve engellemeye niyetlisiniz bir yandan . Off çok zor , keşke kendiliğinden bırakabilseydi . Bu konuda tavsiyelerinize açığım .

Resimler h.sonundan , sınav için İzmire inmiştik . Sonrası İzmirli annelerle buluşma mekanı alternatifi olarak önerilen bir yeri ( Patlıcan ) test edelim onaylayalım dedik . Ögleden sonra gittiğimiz için kısmen bahsedilenden daha sakindi sanki. Elanın koşturacagı çim alan , kova kürek olayı ,istediğimiz gibi bir ortamdı . Ön tarafta olmasada akıcınca arka masalarda yer bulduk , ikea mama sandalyeside vardı. Elaylada kolay oldu. "baby friendly" bir yer diyebiliriz yani. İyi oldu , sınav sonrası banada iyi geldi dogrusu .

Dün ve yarın 2 ayrı İlkögretim okulua Japon kültürünü tanıtmaya gittik , gidecegiz bizim dernekle (JİKAD). Oda epey bir oyaladı beni. Okuldaki derslerde de planlanan üniteler bitti bitiyor. Yakında çok daha sakin bir döneme girecek gibiyim . Tuhaf hissediyorum kendimi. Belki daha çok post girer , Elanın yeni becerilerini daha sık paylaşabilirim bu vesileyle.

Bu arada küçük hanım baba hayranı oldu , baba demeye başladıktan sonra sürekli evde baba-kız aşkı yaşanır oldu. Kıskanıyorum . Yazında ben yokken bu aşk iyice derinleşir ve pabucumuz iyice dama atılır sanırım.

Herseyi parmagıyla gösterip "bu-bu" demeye basladı. Bakıcısıda sürekli ona bu şöyle bu böyle diye kitaplarını anlatıyor. Diyalogları güzel. Elanında algıları daha bir açıldı sanki , maşallah .

Dün yukardaki banyoya lazımlıgını koydum üstüne oturtup örnek oluyoruz ya ."Tchiss" gibi bir ses cıkarıp beni taklit ediyor hasbam , çok komik. Yakında tuvalet eğitimine başlamak gerek ciddi ciddi diye düşünüyorum. Lazımlıgına bu sekilde alışsın bakalım ilk etapta .

İşte böyle geçiyor günler , bugün babamızı yine İstanbula yolladık. Pazara kadar kızkızayız yine.