Başkent Vilniusu çok çok begendik , iyiki ugrasmısız dedikten sonra ana hedefimiz Kaunasa dogru yola cıktık pazartesi sabahı çookk erken saatte yollara . Vilnius-Kaunas arası 1 saat bir tren yolculugu ( ki Elamın ilk tren yolculugu olarak tarihe yazıldı) sonrasında kaunasa vardık. Bu arada EU ülkesi olması ve çokca parasal yardım almıs olmasından olsa gerek , ben o eski Sovyet havasını hissetmedim pek Litvanyada. En azından binecegimiz trenin eski olmasını beklerdim ki , alakası bile yoktu. Pırıl pırıl , yepyeni tertemiz . Ferah ferah , camdan yemyesil ülkenin dogal güzelliklerini izleye izleye tamamladık yolculugumuzu.
Otele yerleştikten sonra ben hızla hazırlanıp Erasmusla ziyaret edecegim okula dogru yollandım ve tüm günümü orada gecirdim . Bu arada Ela ve babası otelin havuzuna girip cıkmıslar , yagıs olmadıgından dısarda yakın cevrede turlamıslar.
Ben aksama dogru geldiğim için yine hep beraber Kaunas hiç arsınladık. hep yürüyerek gezdik , toplu tasım kullanmadık lakin hem Vilnius hem kaunasta hala tramvayların kullanıldıgını görebiliyorsunuz. Oldukca nostaljik:)
Kuaför - kırpmaktan mı geliyor bu ad acaba ??
Sosyal Elo her gördüğü park , sokak kösesinde yasıtlarıyla temas kurmaya calıstı.
Kedi-sever Elocan
Kaldıgımız otelden sokak düzenlemesi , bayıldık
Rumsiskes
Salı günüde okulda oldugumdan Rumsiskes( eski Litvan köylerini yeniden canlandırıp - turizme acmıslar) gezisini carsambaya attık. Yarım saatlik 70 lerden kalma sigara kokusu sinmiş eski bir otobüsle , otobanın kenarına atıldıktan sonra , babasının sırtında Ela, benim elimde katlanmıs puset , 2 km. kadar yürüdük. Gezi alanıda gayet geniş ve orman içi olunca sanırım o gün aralıksız 4-5 saat yürüyerek rekor kırdık. degdi mi? Evet sanırım. Keske turizm sezonu kapanmamıs ve ortalık biraz daha canlı olsaymıs. Sakin sessiz uzun yürüyüşler yapıp bol fotograf cektim.
Persembe sabah erkenden ben yine okula yollandım mecburen , babayla Ela Zooloji müzesi gezmişler , yemek yemişler , ögleden sonra otelde dinlenirken buldum onları , hemen kaldırdım eski şehre doğru yürüyüşe çıktık yine:))
Ela hanım meshur Kaunas Katedrali bahcesinde kusları yemlerken
İçerisi gördüğüm en muhtesem Katedrallerden biriydi. Zaten en büyük Gotik Katedralmiş Avrupa'da. Tam da servis başlamıştı ki Ela'dan muhtesem kaka kokuları yükselmeye basladı , aceleyle 2 resim cekip kendimizi dısarıya zor attık.
Kaunas Kalesi ve yakınıdaki park alanı
Biz henüz eylül sonu itibarıyle tshirtlerimizi tedavülden kaldırmamışken Litvanyaya sonbahar havası çökmüştü bile . Yinede gdebileceğimiz en uygun zamanlardan birine denk gelmiş diye düşünüyorum .Bence en ziyaret edilesi zaman temmuz ve ağustos ayları olmalı bu ülkeyi der , bir başka gezi yazısında tekrar buluşmak üzere diyerek kaçarım yavaştan.
( Litvanya da 700 e yakın fotograf cekmişim , seçmekte çok zorlandım , gittiğim yerlerin epeycesini atlayarak anlattım )
Edit : Üniversitedeki faaliyetlerimden pek bahsetmedim ama Kaunastaki ilk günümde Türkce ögrenen üniversite öğrencileri ile birlikte büyük bir lisede( gymnasium) bir etkinliğe katıldım. Hocanın yaptıgı eglenceli sunum yanında bir kız ögrenci gitarla Türkce şarkılar söyleyerek , bir diğeri usturuplu bir belly dance gösterisi yaparak sunuma renk kattılar. Bense şarkılara eşlik edebildim sadece. Düşündümde çocuklarımızın bu tür sosyal etkinliklerde görev alabilmesi , bir enstürüman calması, söylemesi , geleneksel bir dans yada folklor bilmesi ne kadar da önemli. Bu anlamda Ela'yı ilerde mutlak bu tür bir beceri sahibi olması için yönlendirmek isterim.
4 yorum:
iyi ki çekmişsin fotoğraf.ben en çok yeldeğirmeni ve Ela pozunu sevdim,hatta bayıldım :)
Evet bende , birde su oda içindeki yün egirme aleti hosuma gitti benimde
harika hatıralar hayat iyi ki yazıyorsun üşenmeden sonra unutulup gidiyor
Haklısın 2 gündür kastım valla , bu hafta seninle yarıstım blog performansı konusunda:)
Yorum Gönder