1 haftalık İstanbul kacamagımızdan sonra asıl hedefimiz Litvaya'ya uctuk cuma günü. Erasmus teaching programme ile Kaunas Vytatuas Magnus üniversitesindeki Japonca ögrencileriyle bulusacak , derslerine katılacak ve sunum yapacaktım. Akademik anlamda, gecen seneki 7 haftalık Japonya stajımı saymaz isem benim için bir ilk olacaktı. Bu anlamda dilini , kültürünü, coğrafyasını hiç tanımadıgım, bilmediğim bir ülkeye yolculuk yapmak hem heyecanlı hem eğlenceli olacaktı benim için . İlk etapta yalnız gitmeyi düşündüm . Daha sonra Ela'nın farkındalıgının artmıs olması ve 1 haftanın ayrı ayrı zor gecegi düşüncesi ile programa eşim ve Ela'yı da dahil etmeye karar verdik. Ben okuldayken onlar hava sartları elverdiğince dısarda ya da otelde beraber olacaklardı , bende programım izin verdiği ölçüde onlara katılacaktım.
Program pazartesi baslayacagından , biz cumadan başkent Vilniusa ucalım ve haftasonu kacamagımızı yapalım diye düşündük . İyikide öyle yapmısız .
Hava sartlarının İzmirle karsılastırıldıgında oldukca farklı olmasından dolayı , kıslık montlarımız, ayakkabılarımız , atkılar ve berelerimizin oldugu extra bir bavul hazırlamıştık. Gece indiğimiz için , 10 derece civarındaydı sıcaklık , ilk etapta pek soguk geldi. Ama gündüz pek yagıs olmadıgından ( büyük sans ) güzel idare ettik .
Bu arada yolu düşecekler için Air - Baltic ile uygun ucus bulunabilir. Tek sorun Bavul hususu , kabin bagajınız ucusunuza dahil olsa da ucak içine alınacak her 20 kg.luk bagaj için 20 euro ödemek zorundasınız. Ayrıca ucus esnasında yediğiniz içtiğiniz hersey extra olacak .Biz ucus öncesi İşbankasının Vip Lounge'unda epey sıkı bir ön hazırlık yaptık. Ben ilk defa kullandıgım bu servistende oldukca memnun kaldım . İkram edilen hersey 1. kalite ve yeterince cesitliydi .
Kaldıgımız yer apart seklinde düşünülmüş , tam bize göreydi. Elayla yolculuklarımızda bu tarz bir yerde kalmak ve marketten yiyebilecegimiz seyleri alıp dolaba doldurmak , işimizi kolaylastırdı acıkcası . Dısarda da çokça yedik gerci. Domuz etinin yaygın kullanıldıgı düşünülürse seceneklerimiz kısıtlıydı belki ama idare ettik bir sekilde .
kaldıgımız yerin sokagından görünen manzaramız . Old City nin göbegindeymişiz , büyük şans. Çünkü gezilip görülebilecek tüm yerler bu cevrede toplanmış.
Ctesi sabahı market ve yiyecek birseyler bulma umuduyla sehrin yeni kısmına dogru uzun bir yürüyüş yapıp bir avm ye ulastık . Markette bulduk içinde . Gerci Old Town kısmında dolassaymısız yemek sorununu hemen halledecekmişiz ama şehrin diğer kısmını görebilme acısından iyi oldu.
Öğleden sonra yine konakladıgımız yerin arka kısmında büyük bir açık markete rastladık. Sanırım o hafta sonu festivalimsi birseylere ev sahipliği yapıyordu Vilnius. Bu anlamda pek cok yerel kıyafetli dans gösterileri , eski Litvan şarkılarını dinleyebilecegimiz mini konserlere denk geldik. Harika oldu.Elada danslara eşlik etti babasıyla. Resimdeki 3-4 yaş civarındaki sarışın minik kıza bayıldık bu arada.
Bunlarda ganimetlerim. Baltık amberi( kehribar)Litvanyanın olmazsa olmazlarından . Kendime minik bir kolye ucu , küpe aldım sonrasında hatıra olarak. Lakin öyle cok büyük alışverişler yapmadık yinede.
Litvanların vodkası kadar envayi çeşit birasıda ünlü imiş. Bir bira sever olarak yerine düştüğüm kesin . Vodakaya pek itibar etmesemde bira çeşitlerinden birkaçını deneme fırsatı buldum . Oldukca uygundu ayrıca.
Litvanyanın renkli kece işleri , şapkalar , patikleri örgüleride meşhurmuş. Gezmek ve resimlemekle yetindim onlarıda ,İzmir gibi bir yerde kullanım alanının kısıtlı olması dolayısıyla. Ama halen Ankarada yasıyor olsaydım muhtemelen edinirdim :))
Vilniusta ilk günümüz Old Cityde bol bol eski yapıları fotograflayarak , katedral ve kiliselere girip cıkarak , uzun yürüyüşler yapıp , yoruldukca sokak cafelerinde mola vererek gecti.
2. günümüzü Vilniustan 30 km. uzaklıkta Trakai denen turistik noktasına ayırdık . Oda bir sonraki postumuzun konusu olsun.
3 yorum:
Çok güzel be ya,oohh diyorum yerine:)))
Sagol kuzum
işte beklediğim posttu bu.
Gidip görmüş kadar oluyoruz sayende
Yorum Gönder