26.02.2010
Kuzu Hanımdan Kareler
Ailemizin büyükleri Eloşun son hallerini merak etmişler , hemen birkaçkare yükleyeyim dedim bende. Fotolar geçen hafta sonundan.
23.02.2010
BİSİKLET MEVZUUNA DEVAM
22.02.2010
Tenteli Bisiklet Önerileriniz ?
Malum İzmir'de havalar açtı açacak , bizimki de full enerjik , kapıyı ne zaman açık bulsa kendini sokağa atma telaşesinde. Bu halleri çok tatlı tabi ama bir anlamda da yorucu . İyiki bakıcı var diyorum bazen , full time annelik gerçekten zor iş .
Dün ctesiye inat hava açık mı açıktı. Kociş ve Eliş hanımla Urla iskeleye uzanıverdik , pazardan alışverişimizi yaptık. Oradanda doğru sahile. Sahildeki restoranlar , çay bahçeleri şenlenmiş , ortalık pusetlilerden geçilmiyor , çocuk parkları dolu. İzmir h.sonları genelde bu tarafa akıyor zaten , yine öyle olmuş . Biraz yürüdük , Elada pusetinde ama , çığlıklar ,pusetten inmek istemeler. Artık huy değiştirme, farkındalık durumunda bir artış , bir kıçına kurt kaçma durumları :)) ile karşı karşıyayız.
Böylesi gezilerde işimizi kolaylaştıracak , kuzununda belki bir ihtimal daha iyi vakit geçirebileceği tenteli bir bisiklet edinsek mi acaba diye düşünmeye başladım ben . İnternetten dün bakındım epeyce çeşitlenmiş bisiklet piyasasıda . Bir bilene soralım dedim hemen , blog anneleri bilir. Hangisinden almalı kuzuya ?
SMART TRİKE DX
Şöylede birşey beğendim , gerçi fiyatıda digerlerinin neredeyse 2 katı . Değer mi acaba ? Var mı bu modelden kullanan , memnun olan ? Yoksa makyajına mı vermiş oluruz paracıkları . Kraftında var cünkü benzer modelleri 70-80 ytl civarında. Bu arkadaş 200 ytl civarı . E bebekte gördüm. Gwen Stephanie ablamızda bunu kullanıyormuş. Hmmmsss...
Kızıma pintilik yapmak istemesem de , araştırmak en iyisi , bir heves playskool ilk arabamı aldık, salonumuzda park halinde yatıyor. Eloş iri bir bebek olduğu için arabayı hallaç pamugu gibi bir oraya bir buraya attı, kısacası bizde işlevini görmedi. O yüzden artık bir değil iki kere düşünüyorum birşey alırken .
Önerilerinizi beklerim efem...
Dün ctesiye inat hava açık mı açıktı. Kociş ve Eliş hanımla Urla iskeleye uzanıverdik , pazardan alışverişimizi yaptık. Oradanda doğru sahile. Sahildeki restoranlar , çay bahçeleri şenlenmiş , ortalık pusetlilerden geçilmiyor , çocuk parkları dolu. İzmir h.sonları genelde bu tarafa akıyor zaten , yine öyle olmuş . Biraz yürüdük , Elada pusetinde ama , çığlıklar ,pusetten inmek istemeler. Artık huy değiştirme, farkındalık durumunda bir artış , bir kıçına kurt kaçma durumları :)) ile karşı karşıyayız.
Böylesi gezilerde işimizi kolaylaştıracak , kuzununda belki bir ihtimal daha iyi vakit geçirebileceği tenteli bir bisiklet edinsek mi acaba diye düşünmeye başladım ben . İnternetten dün bakındım epeyce çeşitlenmiş bisiklet piyasasıda . Bir bilene soralım dedim hemen , blog anneleri bilir. Hangisinden almalı kuzuya ?
SMART TRİKE DX
Şöylede birşey beğendim , gerçi fiyatıda digerlerinin neredeyse 2 katı . Değer mi acaba ? Var mı bu modelden kullanan , memnun olan ? Yoksa makyajına mı vermiş oluruz paracıkları . Kraftında var cünkü benzer modelleri 70-80 ytl civarında. Bu arkadaş 200 ytl civarı . E bebekte gördüm. Gwen Stephanie ablamızda bunu kullanıyormuş. Hmmmsss...
Kızıma pintilik yapmak istemesem de , araştırmak en iyisi , bir heves playskool ilk arabamı aldık, salonumuzda park halinde yatıyor. Eloş iri bir bebek olduğu için arabayı hallaç pamugu gibi bir oraya bir buraya attı, kısacası bizde işlevini görmedi. O yüzden artık bir değil iki kere düşünüyorum birşey alırken .
Önerilerinizi beklerim efem...
20.02.2010
20 şubattan
Arcişin ilk pastası
E başlık bulamadım , her seferinde birşey uydurmak zor , iyisimi bugünde böyle olsun .
Biz bugün İzmir ekibi yine buluştuk , günler öncesinden hava durumu kontrol edildi , çocuklar artık kapalı mekan tercih etmediklerinden duruma uygun yerimizide belirledik . Hem uygun oyun alanı olacak , hem aç kurtlara hitap edecek . Kumrucu izzet , İnciraltında karar kıldık. Dün hava günlük güneşlikti , bugünde öyle olacağını düşünmüştük ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Kara bulutlar ve rüzgar pek dinmedi ama buluşmamızıda engellemedi.
Eloş ve Tunanın salıncak keyfi
Biraz dısarda salladk cocukları ama hemen yagmur atıstırmaya basladı . İçeri girip kumru ısmarladık , anneler olarak 2 lafın belini kıralım ddik ama ne mümkün. Tuna bey 3 hafta önce gördüğü arkadaslarından bucak bucak kacıyor, anneyide alıp sürekli dısarda vakit gecirmek istiyor. İlk etapta Hülyaya pek rahat vermedi aslında. Bir süre sonra bizde tekrar dısarı cıktık , cocukları sallarken muhabbete devam ettik tabi.
Bu kare o anlardan , foto ceken ben olunca bu karede yokum tabe:)
Bir kez daha yagmur atıstırınca içeri girdik tekrar. Cocuklar hareketlenince gercektende zor idare etmek aslında. Hiçbiri sabit durmak istemiyor. Tunanın gözü sürekli bahcede, Eloş işletmenin mutfagıyla daha fazla ilgilendi , garson abileriyle bol bol haşır neşir. Arcam birara uyuyordu , henüz yürüme safhasında olmadıgından diğerlerine nazaran daha bir kontrol edilebilirdi.
Soora soora , Arcamın önümüzdeki günlerde d.günü oldugundan biz bir ön kutlama yaptık . İlk pastasını beraber kestik . Nice nice yaşlara :) Büyüdü kuzucuklar , dile kolay 1 koca yıl geçmiş.
Arada sohbet muhabbet ( ! ) ( fırsat buldukça tabi ) derken yine akşamı ediverdik.
Yine güzel bir gündü, dostları ve bebeleri görmek güzeldi. Birazda hava açık olsaydı harika olacaktı , oda next time artık.
18.02.2010
bugünlerde...
Gecen gün baktım elinde bakıcısının yedek anahtarı , sokak kapısına doğru gidip anahtarın ucunu deliğine sokmaya çalışıyor . Gel sen bu bebeyi renkli plastik anahtarlarla kandır :)
Sokak kapısı acık bulunduğu an o tarafa yöneliş istisnasız , hatta bugün sabah peşimden gelişi vardıki az kalsın eşikten aşağıya düşüyordu. Dikkatli olmalı.
Evelsi aksam elinde benim cep telefonum ( kapatmıstım ) bana getirip kulağıma dayıyor ve Alo Alo diyor. Hem şaşırdım hem güldüm .
Az önce kocakafalara aynı mızır mızır tepki. Demekki günler geçmiş koca kafa korkusu geçmemiş :)
Tv de yakaladımı reklama kilitlenme durumu. Kapatırsak kendini yere atıp tüm vücudunu gerip , tepki gösteriyor, protesto ediyor bizi .
Bu arada tüm kumandaları köşe bucak kaçırıyoruz ama yeni bir yol keşfetti , masa örtüsü ,sehpa örtüsü çekerek bir şekilde kumandaya ulaşmaya çabalıyor, resmen stratejik plan yapıyor düdük.
Akşam iş dönüşü bizi kapı önünde karsılıyor , sokakta yürüyüş yapmaya bayılıyor.
Memeye düşkünlük had safhada , aç tok farketmiyor öğlen ve akşam iş dönüşlerinde , canı acıdığında , canı sıkıldığında , yatarken , gece uykusundan uyanıp 3-4 kez , sabahları uyanınca. Anlayacağınız ha 3 aylık bebek ha benimki . Hiç farketmiyor. Ha yemek yemiyor mu , onuda yiyor . Böyle gidiyoruz ...
Sokak kapısı acık bulunduğu an o tarafa yöneliş istisnasız , hatta bugün sabah peşimden gelişi vardıki az kalsın eşikten aşağıya düşüyordu. Dikkatli olmalı.
Evelsi aksam elinde benim cep telefonum ( kapatmıstım ) bana getirip kulağıma dayıyor ve Alo Alo diyor. Hem şaşırdım hem güldüm .
Az önce kocakafalara aynı mızır mızır tepki. Demekki günler geçmiş koca kafa korkusu geçmemiş :)
Tv de yakaladımı reklama kilitlenme durumu. Kapatırsak kendini yere atıp tüm vücudunu gerip , tepki gösteriyor, protesto ediyor bizi .
Bu arada tüm kumandaları köşe bucak kaçırıyoruz ama yeni bir yol keşfetti , masa örtüsü ,sehpa örtüsü çekerek bir şekilde kumandaya ulaşmaya çabalıyor, resmen stratejik plan yapıyor düdük.
Akşam iş dönüşü bizi kapı önünde karsılıyor , sokakta yürüyüş yapmaya bayılıyor.
Memeye düşkünlük had safhada , aç tok farketmiyor öğlen ve akşam iş dönüşlerinde , canı acıdığında , canı sıkıldığında , yatarken , gece uykusundan uyanıp 3-4 kez , sabahları uyanınca. Anlayacağınız ha 3 aylık bebek ha benimki . Hiç farketmiyor. Ha yemek yemiyor mu , onuda yiyor . Böyle gidiyoruz ...
16.02.2010
Galeri Annedeyiz
Yeni bir oluşum var , yine blogcu anneler tarafından yapılanan.
Her hafta belirlenen konu üzerinde bebeginizin fotolarını yüklüyorsunuz , yine yorumlaşma faslımız var tabiki.
Bizde artık oradayız , ilgilenenler için :
www.galerianne.blogspot.com
Her hafta belirlenen konu üzerinde bebeginizin fotolarını yüklüyorsunuz , yine yorumlaşma faslımız var tabiki.
Bizde artık oradayız , ilgilenenler için :
www.galerianne.blogspot.com
15.02.2010
Organik Kuzudan Teşekkür
Ne çok yorum geldi kılçıklı yazımıza , kuzunun çookk seveni varmışta haberimiz yokmuş :)) Hepinize çok teşekkür ederiz .
Akşamı rahat geçirdik , her zamanki rutimiz dışında bir sürpriz yaşamadık .Sabahsa biz kahvaltı ederken taraşçı kuzu öğlen ablası yapsın diye çıkardığım kerevizi torbasından çıkarmış, saplarına basa basa ortalıkta dolaşmakta. Pek güldük bu hallerine , hemen japonlar gibi makinayı kaptım eğlenceli bir poz yakaladım hepimize .
14.02.2010
Eloş Korkuttu
Güzel bir pazar kahvaltısı ve üzerine keyif kahvesi sonrası Eloş uyudu biraz . Bizde küçükhanım kalkınca köydeki pazara uğrayıp taze meyve-sebze almaya oradan da herzamanki balıkçımıza balık, midye, 1-2 tanede bira alıp evde yemeğe karar verdik . Daha dün dısardaydık yemekte , evde olalım bu sefer dedik , güle oynaya beraber koca salatamızıda hazırladık . Sevgililer günüya keyfimizde yerinde , küçük sevgilimizde yanımızda.
Eloş meyveleri yerleştiriken babasına yardım etti ben balıklarla uğraşırken, zaten ne zaman buzdolabının kapagı acılsa bayılıyor kurcalamaya:)
Buraya kadar herşey iyi güzel. Eloşta yanımda oturuyor mama sandalyesinde , arada sırada onada balık veriyorum , num num yiyor, seviniyoruz bizde yararlı birşeyler götürüyor diye. Güya vermeden kılçıklarıda kontrol ediyorum. Sonra birden öksürmeye başladı ve ben eyvah oldum . Çünkü bogazına birsey takılmıs gibiydi ve non-stop öksürüyordu.Parmagımı atsam ne fayda, görünürde bişey yokki. Aglıyorda bir taraftan bir taraftan da boğulur gibi.Kocam donakaldı , ben napcaz Gültek , hastaneye mi gitsek derken birden şiddetle kusmaya başladı , ağlıyorda , bir kaç öksürük daha . İçten paniğim ama doğru davranmaya çalışıyorum .Kafamdan yüzlerce şey geçiyor. Hemen mahvolan üstünü degiştirip, Gültek arabayı getir gidelim hastaneye demeye kalmadım , öksürük kesildi ve az sonrada Eloşum yalvaran gözlerle "meme anneeee" diye mızırdanmaya başladı.Nasıl mutlu oldum anlatamam. Hem emziriyorum hem ağlıyorum bir yandan. Sanırım kusarken o şiddetle ne takıldıysa boğazına o esnada atmış olmalı. Ama o 2-3 dakika ömrümden 2-3 sene götürdü derler ya , o hesap . Çok korktum , çookkk..
Tüm günde tetikteydim belki kılçıktır belki bogazında yer degiştirmiştir , hala ordadır diye ama herhangi bir vukuat olmadı. Sanırım bu gece bana rahat uyku yok , sık sık kontrol edeceğim nefesini.
Eloş meyveleri yerleştiriken babasına yardım etti ben balıklarla uğraşırken, zaten ne zaman buzdolabının kapagı acılsa bayılıyor kurcalamaya:)
Buraya kadar herşey iyi güzel. Eloşta yanımda oturuyor mama sandalyesinde , arada sırada onada balık veriyorum , num num yiyor, seviniyoruz bizde yararlı birşeyler götürüyor diye. Güya vermeden kılçıklarıda kontrol ediyorum. Sonra birden öksürmeye başladı ve ben eyvah oldum . Çünkü bogazına birsey takılmıs gibiydi ve non-stop öksürüyordu.Parmagımı atsam ne fayda, görünürde bişey yokki. Aglıyorda bir taraftan bir taraftan da boğulur gibi.Kocam donakaldı , ben napcaz Gültek , hastaneye mi gitsek derken birden şiddetle kusmaya başladı , ağlıyorda , bir kaç öksürük daha . İçten paniğim ama doğru davranmaya çalışıyorum .Kafamdan yüzlerce şey geçiyor. Hemen mahvolan üstünü degiştirip, Gültek arabayı getir gidelim hastaneye demeye kalmadım , öksürük kesildi ve az sonrada Eloşum yalvaran gözlerle "meme anneeee" diye mızırdanmaya başladı.Nasıl mutlu oldum anlatamam. Hem emziriyorum hem ağlıyorum bir yandan. Sanırım kusarken o şiddetle ne takıldıysa boğazına o esnada atmış olmalı. Ama o 2-3 dakika ömrümden 2-3 sene götürdü derler ya , o hesap . Çok korktum , çookkk..
Tüm günde tetikteydim belki kılçıktır belki bogazında yer degiştirmiştir , hala ordadır diye ama herhangi bir vukuat olmadı. Sanırım bu gece bana rahat uyku yok , sık sık kontrol edeceğim nefesini.
Sevgililer Günü
Kusura bakma babası artık yeni bir sevgilim var benim.
Biraz nostalji yaptım , resimleri kurcaladım ve bu resme ulastım . Günün anlam ve öneminede pek uygun buldum. Kızım seni cok seviyorum.
Bu arada kocacıgım seninde gününü kutlarım .Her ne kadar bizim evlilik yıldönünmümüz var artık , bekar sevgililerin gününe de sarkma bari desende evlenme teklifi aldıgım gün olarakta özel bir gün olacak benim için . Öperim ikinizide , bize hergün sevgililer günü gerçi:))
12.02.2010
Çıldırma kocacığım
Eğlenceli bir mimle tekrar karşınızdayız efem . Yelizcim paslamış , bende tastoli Özlem'e , bir ihtimal cevaplarmı ki acaba diye Tuğçe'me ve tanışmayı merakla beklediğimiz Günebakan'a paslıyor ve cevaplarımı listeliyorum
1. Ben ne kadar dağınık bir insansam kocamda o kadar düzen manyağıdır. Bizim mini tartışmalar genelde bunun üzerine çıkar . O yüzden ne zaman eve girip ayakkabıları bir tarafa ceketi öbür tarafa ( otomatik gercekleşir - valla farkında olmam ) atıp yavruya koşsam, peşimden gelen kocam mutlak vır vır söylenir ve kızar :)Biraz daha düzenli olsam hayatımız çok kolaylaşacakmış, bir türlü bunu idrak edemiyormuşum:))
2. Sigara içmeme deli olur. 17 sene bilfiil sigara içtikten sonra hamile kalmaya karar verince azaltmaya çalıştım . Lakin o devrede sürekli paketinden sigara aşırıyor ve gizli gizli tüttürüyordum arada sırada. Paketi sayıyormuş meğersem , birde bucak bucak kaçırırdı benden. Sigara düşkünlüğüm onu çıldırtıyordu anlayacağınız. Şimdi bıraktım tabi. ( Bu arada kendisinin halen söz verdiği halde aksam keyfi sigarasını bırakmaması beni çıldırtıyor )
3. Yemekten sonra içtiğimiz çay ya da akşam meyve servisini asla tepsiyle yapmam. Tepsisiz servise sinir olur , her seferinde itinayla söylenir ve bende her seferinde geri söylenerek mutfaga gider koca bir tepsi alır küçücük cayının altına koyarım. nedense 2 kişi için koca tepsi bana hep gereksiz gelir. Bu sahne hergün ısrarla tekrarlanır.
Hadi ben kaçar . H.sonum gelmiş misler gibi. Gideyim , dinleneyim . Koca tepsiden çaylar içeyim bol bol :)))
1. Ben ne kadar dağınık bir insansam kocamda o kadar düzen manyağıdır. Bizim mini tartışmalar genelde bunun üzerine çıkar . O yüzden ne zaman eve girip ayakkabıları bir tarafa ceketi öbür tarafa ( otomatik gercekleşir - valla farkında olmam ) atıp yavruya koşsam, peşimden gelen kocam mutlak vır vır söylenir ve kızar :)Biraz daha düzenli olsam hayatımız çok kolaylaşacakmış, bir türlü bunu idrak edemiyormuşum:))
2. Sigara içmeme deli olur. 17 sene bilfiil sigara içtikten sonra hamile kalmaya karar verince azaltmaya çalıştım . Lakin o devrede sürekli paketinden sigara aşırıyor ve gizli gizli tüttürüyordum arada sırada. Paketi sayıyormuş meğersem , birde bucak bucak kaçırırdı benden. Sigara düşkünlüğüm onu çıldırtıyordu anlayacağınız. Şimdi bıraktım tabi. ( Bu arada kendisinin halen söz verdiği halde aksam keyfi sigarasını bırakmaması beni çıldırtıyor )
3. Yemekten sonra içtiğimiz çay ya da akşam meyve servisini asla tepsiyle yapmam. Tepsisiz servise sinir olur , her seferinde itinayla söylenir ve bende her seferinde geri söylenerek mutfaga gider koca bir tepsi alır küçücük cayının altına koyarım. nedense 2 kişi için koca tepsi bana hep gereksiz gelir. Bu sahne hergün ısrarla tekrarlanır.
Hadi ben kaçar . H.sonum gelmiş misler gibi. Gideyim , dinleneyim . Koca tepsiden çaylar içeyim bol bol :)))
11.02.2010
bazıları sinekkaydı sever
Az önce t.v de kocakafalar çıkınca Ela korkuyla çığlık çığlığa bağırmaya başladı. Ben nolduğuna anlam vermeye çalışırken Gültekin beni uyandırdı. Ela sakallı bıyıklı amcalardan korkuyor. Hahahhaa:)) Öldüm gülmekten:))
Benim eşim her sabah mutlak ve mutlak traş olur. ( h.sonları hatta pazar olmak üzere ) O yüzden çocuk sakala bıyığa pek alışkın değil doğrusu. Doğum gününde Özlem ablasının eşini görüncede pek bir yabanilemişti bu bıyık sakal hususndan dolayı ama olayın bu kadar ciddi boyutlarda olduğunun farkında değilmişiz.
Anlayacağınız daha şimdiden tercihini ortaya koymuş bulundu kızımız bu konuda .
Damat adaylarımıza duyurulur..
9.02.2010
Güne dair mini not
İzmir yagmura 1 gün ara verdi , bu ara kimle konustuysam lojmanda evlerinin bir yada birkac yerinden sızdırdıgından bahsettiler. Yazlık havasında yapıldıgındanmıdır nedir bu tür hava sartlarına pek alıskın degil bu tip binalar . Ne olur ne olmaz kovalar yerinde duruyor şimdilik .
Onca yagmura inat dışarda hava pırıl pırıl şu an. Az önce öğle arası eve gittiğimizde kuzuyu yan komşu ablasıyla ki kendileri 5 yaşında, beraber sokakta oynar bulduk . Dışarda hep pusetinde görmeye alışkın olduğumuzdan hem tuhaf geldi hemde acayip mutlu oldum . Kuzuysa mutlulktan uçuyor canım . Paytak paytak düşe kalka sokaktaki halleri, bizide görünce iyice kudurdu. İçeride pek girmek istemedi. Havalar biraz daha düzelsin hiç içeri alamayacağız kızı demekki.
Annelik babalık güzel şey. Hele evladının yeni yetilerini görebilmek . Şahane şahane.
O benim kuzummm o benim canım kızımmmm:)
Onca yagmura inat dışarda hava pırıl pırıl şu an. Az önce öğle arası eve gittiğimizde kuzuyu yan komşu ablasıyla ki kendileri 5 yaşında, beraber sokakta oynar bulduk . Dışarda hep pusetinde görmeye alışkın olduğumuzdan hem tuhaf geldi hemde acayip mutlu oldum . Kuzuysa mutlulktan uçuyor canım . Paytak paytak düşe kalka sokaktaki halleri, bizide görünce iyice kudurdu. İçeride pek girmek istemedi. Havalar biraz daha düzelsin hiç içeri alamayacağız kızı demekki.
Annelik babalık güzel şey. Hele evladının yeni yetilerini görebilmek . Şahane şahane.
O benim kuzummm o benim canım kızımmmm:)
7.02.2010
Yağmur
Birkaç saattir deli yağmur yagdı buralara . Panjurları indirdik şiddetinden etkilenmeyelim diye. Birara mutfak camının önünden baktıgımda kapının önünden bir dere akıyordu.
Bir yandan Elayı uyutmaya calısırken Gültekin önce kapının önünden su giriyor girişe havlu koyalım diye bagırıyor , ona kızıyorum . Ona bakayım derken Ela ısrarla memeee diye peşimde dolaşıyor . Bu ara evin sırayla 4 ayrı yerden aktığını farketmemiz, evdeki tüm kovalar leğenler . Of of yani . Bir acayip gece . Mutfaktaki lambanın ortasından bile pıt pıt su damlıyor. Neyseki diğer deliklerden akmıyor su an . Erkenden uyumak istemedim , biraz bekleyeyim gidişatı göreyim dedim.
Salondaki halıflexde su çekmiş. Bu catının bize ilk oyunu degil. Daha öncede banyoyu rezil etmişti. Sanırım burdan ayrılana dek evimizde dogru dürüst eşya falan kalmayacak .
Bir yandan Elayı uyutmaya calısırken Gültekin önce kapının önünden su giriyor girişe havlu koyalım diye bagırıyor , ona kızıyorum . Ona bakayım derken Ela ısrarla memeee diye peşimde dolaşıyor . Bu ara evin sırayla 4 ayrı yerden aktığını farketmemiz, evdeki tüm kovalar leğenler . Of of yani . Bir acayip gece . Mutfaktaki lambanın ortasından bile pıt pıt su damlıyor. Neyseki diğer deliklerden akmıyor su an . Erkenden uyumak istemedim , biraz bekleyeyim gidişatı göreyim dedim.
Salondaki halıflexde su çekmiş. Bu catının bize ilk oyunu degil. Daha öncede banyoyu rezil etmişti. Sanırım burdan ayrılana dek evimizde dogru dürüst eşya falan kalmayacak .
Kuzu Hasta
Dolayısıyla benim gece emzirmelerine getirmek istediğim düzen yine rafa kalktı . Aynı tas aynı hamam .
2 ayrı dr.un kontrolünden gectiği için öksürüğün ciğerlere inmediğini biliyorduk ama reflü konusunda benim şüphelerim vardı . Belki o konuda tuz biber ama kuzunun sesi falanda kısılınca ve kan tahlilleride çıkınca viral bir durumumuz oldugu dolayısıyla öksürük surubu ve peditus detekli bir tedavi uygun oldu durumumuza. Ela peditustan nefret ediyor . Damlalık ve sırınga ilede veremiyorum . Ustalıkla geri püskürtüyor. Yiyeceklerin içine karıştırmak care olmuyor , onuda anlıyor ve almıyor. Püskürtme öncesi 1-2 damla bogazdan asagı indiyse ne ala . Bu sekilde durumumuz biraz uzayacak gibi. Aksamları soguk buhar makinası odasında takılı. Burnunuda sürekli acık tutmaya calısıyoruz. Böylece dün gecemiz az öksürüklü ve nispeten diğer gecelere nazaran daha iyi geçti. Ama gece uyandıkca emdi tabi. Israrcı olmadım hem sesi kısık hemde bitkin diye . Yavrukuşum benim .
Artık bu konuyuda uzatmayacagım aslında polemik yaratmak yada kimseye kötü örnek olmak gibi bir amacım yok . Belkide bazen burayı kendimce derdimi dökmek için kullanıyorum. Sadece hem anne hem bebek olarak rahatsızlık yaratan bir durumu ortadan kaldırmaya calısıyorum kendimce her ne kadar şimdilik başarı kaydedemesemde . Yoksa bende haberdarım 2 yasına kadar emzirilmelerinin önerildiğinden vs vs.. Anne sütünün bagısıklıga iyi geldiğinden . Ve bende bilhassa bu domuz gribi meselelerinden sonra biraz daha dayanma sürecine girdim . Yoksa uzun süredir emzirmekten keyif alamıyorum malesef ben .
Bu konuda artık yazmayacağım .
Ciddi ciddi sinirlerimi bozan bir konu çünkü . O yüzden yoruma da kapalı bir post olacak ilk kez.
2 ayrı dr.un kontrolünden gectiği için öksürüğün ciğerlere inmediğini biliyorduk ama reflü konusunda benim şüphelerim vardı . Belki o konuda tuz biber ama kuzunun sesi falanda kısılınca ve kan tahlilleride çıkınca viral bir durumumuz oldugu dolayısıyla öksürük surubu ve peditus detekli bir tedavi uygun oldu durumumuza. Ela peditustan nefret ediyor . Damlalık ve sırınga ilede veremiyorum . Ustalıkla geri püskürtüyor. Yiyeceklerin içine karıştırmak care olmuyor , onuda anlıyor ve almıyor. Püskürtme öncesi 1-2 damla bogazdan asagı indiyse ne ala . Bu sekilde durumumuz biraz uzayacak gibi. Aksamları soguk buhar makinası odasında takılı. Burnunuda sürekli acık tutmaya calısıyoruz. Böylece dün gecemiz az öksürüklü ve nispeten diğer gecelere nazaran daha iyi geçti. Ama gece uyandıkca emdi tabi. Israrcı olmadım hem sesi kısık hemde bitkin diye . Yavrukuşum benim .
Artık bu konuyuda uzatmayacagım aslında polemik yaratmak yada kimseye kötü örnek olmak gibi bir amacım yok . Belkide bazen burayı kendimce derdimi dökmek için kullanıyorum. Sadece hem anne hem bebek olarak rahatsızlık yaratan bir durumu ortadan kaldırmaya calısıyorum kendimce her ne kadar şimdilik başarı kaydedemesemde . Yoksa bende haberdarım 2 yasına kadar emzirilmelerinin önerildiğinden vs vs.. Anne sütünün bagısıklıga iyi geldiğinden . Ve bende bilhassa bu domuz gribi meselelerinden sonra biraz daha dayanma sürecine girdim . Yoksa uzun süredir emzirmekten keyif alamıyorum malesef ben .
Bu konuda artık yazmayacağım .
Ciddi ciddi sinirlerimi bozan bir konu çünkü . O yüzden yoruma da kapalı bir post olacak ilk kez.
4.02.2010
Bir Annenin emzirmeyle savaşı
Eloş hanımın yazdıgı! bir önceki posttan da anlaşıldığı üzere gecenlerde 1 yaş kontrolü için detaylı taramadan geçtik. Zaten öncesinde gece öksürüklerimiz bizi bizden almıştı. 2 ayrı dr.un muayenesinden gectiği için içim şimdi rahat öksürük konusunda , en azından ciğerlere inen birşey yok . Belki hafif bir soguk algınlıgı olabilr , emin degiliz. Ama dr baska bir noktaya dikkat cektiki artık bu konuya el atmam gerektiği knusunda bende hem fikir oldum zaten . Gece emzirmelerimiz.
Bilindiği üzere 8. aya dek gecede 1 kez kalkıp annesine hiç eziyet etmeyen yavru diş çıkarma sancıları ile memeee memeee nameleri eşliğinde beni gecenin bir yarısı odasına cagırmaya baslayınca , bende çocuğu rahatlatıcam diye haboyna emzirmeye başladım . Çünkü biberonu ısrarla reddediyordu , suluktan içmiyordu ve avaz avaz aglıyordu . Bu duruma hemende alıştığı için pek önüne gecemedim. Dişte söz konusu olunca aglatmaya hiç kıyamadım . Bir süredirde böyle devam ediyordu.
Dişler gelip kontrolsüz güç arada sırada ayarı kacırıp yada oyun sanıp ısırmaya baslayınca rahatsızlıgım arttı. Zaten gece 3-4 kez uyanıp yanına gitmek yeterince can sıkıcıydı. Üstelik gece emmelerinde azalma olmadıgı için fazladan beslenip , artık yavastan kilo olayını dengelemesi gerekirken , sikletinden hiçbirsey kaybetmedi:)) Tabiki etrafımdaki insanlar , annem , kayınvalidem ve digerleri olsun olsun anne sütünden bişi olmaz cılardandılar. Yok anne sıcaklıgını arıyormus ,diş çıkarıyormuş, büyüme atağıymış, yok söyleymiş , böyleymiş ... Tüm bunlardan fazlasıyla bay geldi .
Gecen gün dr. öksürüğün bir sebebininde geceleri asırı beslenmeden dolayı yemek borusundan yukarı kacan sıvınınında ( bir cesit reflü ) sebep olabilecegini ve kilosununda cok oldugunu ve gece emzirmelerinide kesmem gerektiğini söyleyince artık birseyler yapma zorunda oldugumu anladım. Ayrıva yatak bas egimini 45 derece yükseltmek faydalı olabilirmiş.
2 gün önce yani salı gecesi berbat gecti. 20.00 de normal vaktinde uyuyup 22.30 da kalkan minik babası tarafından 1 e kadar uyutulmaya calısıldı ve uyumadı. Bu arada benden uzak tutmaya calıstıkki meme diye tutturmasın . Tabi gece 1 de eşim isyan bayrağını çekti. Nöbeti mecburen devraldım . Kah ayagımda sallayarak , kah yatagına koyup yatır kaldır yaparak gece 2.30 buldum . Bu arada avazı cıktıgı kadar agladı , sinirlendi , yattıgı yerden sürkli kalkmaya calıstı , bol bol anneeee memeeee ( yada sound itibarıyle anne neden bana meme vermiyorun , noolur ) protestoları eşliğinde ve ciddi ciddi içim parçalanarak zoraki uyuttum .Bol bolda öksürdü yine. Bu arada biberonla su vermeye calıstım . Cok aglayıp susayınca aldı ama diger zamanlar biberonu yere fırlattı, emziği ise hiç almadı ki gecen gün Arcayla Tunanın emziklerine dadanmıştı:)). Gece 4.30 ve 6.30 da tekrar uyandı ki artık bu saatler kemikleşti onun için . Yine benzer tepkiler eşliğinde ayakta sallamak zaman zaman kucagıma alıp sarılmak vasıtası ile uyutabildim ve hiç süt vermeden sabahı bulduk. Sabah 8 de biraz emzirdim artık . Güne baslıyoruz hareket var nasılolsa. Öglen vermeyip aksamları işten gelince 2. posta vereyim diyorum . Uyumadan önce belki sagarak bibeondan biraz daha. Yani aslında kesmek istemiyorum sütten falan . Ama yavrunun iyiliği için gece emzirmelerine son noktayı koymak zorundayız.
Dün gece nispeten daha iyi gecti. 11.30 - 2.30-4.15 de 3 kez uyandı . Bir seferinde kriz halinde oldugu için emzirmek zorunda kaldım , diğer ikisinde uyuttum suyla ve sallamayla . ( çrş)
Bu arada süt yerine yeni prop sallama olabilir , yine aynı saatlerde kalkıp sallanmaya ihtiyac duyabilir ama yatagında tutamıyorum bir türlü. Sürekli ayaga kalkıyor . Beşiğide sallanan cinsten ama nedense ayakta sallanınca daha bir sakinliyor. Bir hatadan diğerine koş . Ama çözüm bulamıyorum acıkçası. Bakalım bu gece nasıl geçecek ? Oku oku Tracy oku dur anasını satiim .
Bilindiği üzere 8. aya dek gecede 1 kez kalkıp annesine hiç eziyet etmeyen yavru diş çıkarma sancıları ile memeee memeee nameleri eşliğinde beni gecenin bir yarısı odasına cagırmaya baslayınca , bende çocuğu rahatlatıcam diye haboyna emzirmeye başladım . Çünkü biberonu ısrarla reddediyordu , suluktan içmiyordu ve avaz avaz aglıyordu . Bu duruma hemende alıştığı için pek önüne gecemedim. Dişte söz konusu olunca aglatmaya hiç kıyamadım . Bir süredirde böyle devam ediyordu.
Dişler gelip kontrolsüz güç arada sırada ayarı kacırıp yada oyun sanıp ısırmaya baslayınca rahatsızlıgım arttı. Zaten gece 3-4 kez uyanıp yanına gitmek yeterince can sıkıcıydı. Üstelik gece emmelerinde azalma olmadıgı için fazladan beslenip , artık yavastan kilo olayını dengelemesi gerekirken , sikletinden hiçbirsey kaybetmedi:)) Tabiki etrafımdaki insanlar , annem , kayınvalidem ve digerleri olsun olsun anne sütünden bişi olmaz cılardandılar. Yok anne sıcaklıgını arıyormus ,diş çıkarıyormuş, büyüme atağıymış, yok söyleymiş , böyleymiş ... Tüm bunlardan fazlasıyla bay geldi .
Gecen gün dr. öksürüğün bir sebebininde geceleri asırı beslenmeden dolayı yemek borusundan yukarı kacan sıvınınında ( bir cesit reflü ) sebep olabilecegini ve kilosununda cok oldugunu ve gece emzirmelerinide kesmem gerektiğini söyleyince artık birseyler yapma zorunda oldugumu anladım. Ayrıva yatak bas egimini 45 derece yükseltmek faydalı olabilirmiş.
2 gün önce yani salı gecesi berbat gecti. 20.00 de normal vaktinde uyuyup 22.30 da kalkan minik babası tarafından 1 e kadar uyutulmaya calısıldı ve uyumadı. Bu arada benden uzak tutmaya calıstıkki meme diye tutturmasın . Tabi gece 1 de eşim isyan bayrağını çekti. Nöbeti mecburen devraldım . Kah ayagımda sallayarak , kah yatagına koyup yatır kaldır yaparak gece 2.30 buldum . Bu arada avazı cıktıgı kadar agladı , sinirlendi , yattıgı yerden sürkli kalkmaya calıstı , bol bol anneeee memeeee ( yada sound itibarıyle anne neden bana meme vermiyorun , noolur ) protestoları eşliğinde ve ciddi ciddi içim parçalanarak zoraki uyuttum .Bol bolda öksürdü yine. Bu arada biberonla su vermeye calıstım . Cok aglayıp susayınca aldı ama diger zamanlar biberonu yere fırlattı, emziği ise hiç almadı ki gecen gün Arcayla Tunanın emziklerine dadanmıştı:)). Gece 4.30 ve 6.30 da tekrar uyandı ki artık bu saatler kemikleşti onun için . Yine benzer tepkiler eşliğinde ayakta sallamak zaman zaman kucagıma alıp sarılmak vasıtası ile uyutabildim ve hiç süt vermeden sabahı bulduk. Sabah 8 de biraz emzirdim artık . Güne baslıyoruz hareket var nasılolsa. Öglen vermeyip aksamları işten gelince 2. posta vereyim diyorum . Uyumadan önce belki sagarak bibeondan biraz daha. Yani aslında kesmek istemiyorum sütten falan . Ama yavrunun iyiliği için gece emzirmelerine son noktayı koymak zorundayız.
Dün gece nispeten daha iyi gecti. 11.30 - 2.30-4.15 de 3 kez uyandı . Bir seferinde kriz halinde oldugu için emzirmek zorunda kaldım , diğer ikisinde uyuttum suyla ve sallamayla . ( çrş)
Bu arada süt yerine yeni prop sallama olabilir , yine aynı saatlerde kalkıp sallanmaya ihtiyac duyabilir ama yatagında tutamıyorum bir türlü. Sürekli ayaga kalkıyor . Beşiğide sallanan cinsten ama nedense ayakta sallanınca daha bir sakinliyor. Bir hatadan diğerine koş . Ama çözüm bulamıyorum acıkçası. Bakalım bu gece nasıl geçecek ? Oku oku Tracy oku dur anasını satiim .
2.02.2010
Merhaba ben Ela
Baktımki annemin yazacağı yok ben aldım klavyeyi elime yazıyorum . Eloş sen küçüksün , yazamazsın diyorsunuz değil mi? Yooo hiçte değilim artık , herkes bu aralar çok büyüdüğümü söylüyor. Bende klavye tuşları, kumanda ve fotograf makinası ne gecerse elime artık , tuşlarına basmak en büyük eğlencem şu sıralar. Bu yüzden babam ve annemle sürekli kavga halindeyiz bu aralar . Gecen gün babamın lap-topunun düğmesini söküverdim mesela , cok kızdı. Annemde ne zaman kumandaları alsam hemen müdahale edip canımı sıkıyor. ne olur biraz daha oynasam sanki. Anlayacağınız şimdiden kuşak çatışması yaşıyoruz. Napalım annemiz babamız işte , atsanız atılmaz satsanız satılmaz.İdare edeceğiz artık.
H.sonu arkadaşlarım Tuna ve Arca ile buluştuk . Tek kızım ya bir şımarıyorum bir şımarıyorum. Tunayla tencere tava çaldık. Arcayla playskool arabayla oynadık. Çok eğlendim valla. Hatta birara hem Arcanın hem Tunanın ağzındaki emziklere dadandım, koca adam oldular emmesinler ama, ben emmiyorum onlarda emmesin emzik , banane banane:)) Kısacası biraz korkuttum oğlanların gözünü. Eee napalım .
Vee bu arada bana mini bir partide düzenlendi. 21 i d.günümdü ya , yine pastalara hediyelere doyduk anlayacağınız. Arcanın ve Tunanın annesine çok teşekkürler bu arada. Hülya teyzede annemlere güzel bir sofra hazırlamakla kalmayıp biz bebeklerede ayrı menü hazırlamış. Teşekkür ederiz tekrar.
Bugünse annemler sabah beni attaya götürüyoruz diye kandırdılar. Dogdugum yere gittik. 3 aydır gelmiyorduk buraya , ne güzel yırtmıştım. Aşımıda geçen hafta köydeki ocakta olmuştum , annem illada kontrol diye tutturmuş , gideceğiz yolu yok . Neyse ilgili bir teyze beni muayene etti. Gece öksürüklerim var gecen haftadan beri. gece 3-4 kez emdiğim için sütün bi kısmı geriye dönüp rahatsız ediyor olabilir bir cesit reflü gibi dedi.Yatak başı biraz kaldırılacakmış. Anneme gece emzirmelerini azaltmayı da ögütledi. Bu lafa kıl oldum . Ben halimden çok memnundum halbuki. Gak süt guk süt , ohh ne güzeldi hayat. Bakalım annem nasıl davranacak bundan sonra. İnşallah çok despot olmaz. Aglamak istemiyorum:((((
Ayrıca aynı teyze beni kan tahlilinede yolladı. Ufff , facia. Hemşire anneme " tombiş bebeklerin damarını bir seferde bulmak çok zor oluyor" diyip yerini yaptı önce . Allahtan ilk seferde tutturdu da annem fazla üzülmedi , bende annemi üzmemek için fazla ağlamadım zaten . Her zamanki gibi metanetliydim. Babamın iki gılıgılısına gittim hemen :))
Bu arada haberler hep kötü değilya , bir kere selvi boyluymuşum ben , tam 78.cm oh oh:)) Bazen annem 47cm. doğduğuma inanamıyormuş. Kilo 1 aydır yerinde sayıyor 12.5 kg. ama dr hanım yinede tombiş buldu beni. Hanım hanım acıkta değişik bişi söyle. Bizde biliyoruz , napalım bu yaşta diyetmi yapalım ya ??? Hem ben mart gelsin , dışarda koşup oynayacağım , eriteceğim göbeğimi. 3 ay sonra görürsün sen :))
Yürümem baya güzelleşti bu arada . Fıttırı fıttırı evin içinde geziyorum . Mama sandalyemin oturak kısmından güç alıp ayaga kalkmayıda beceriyordum ki düşme tehlikesi olabileceginden bizimkiler ikeadan yeni bir sandalye aldılar. Bazen kıl oluyorum , çünkü ayaklarım yere sarktıgından bunda ayaga kalkmam imkansız ama bazen Gülay abla beni camın kenarına koyuyor yeni sandalyemde. Beraber kuşları böcekleri yagmuru segrediyoruz.
Aaa bu arada bu sabah lazımlığa çişimi yaptım ben :)) Havalar düzelince daha çok alıştırma yapacakmışız ,Gülay öyle söylüyor.
Bazende annem emzirmekten yırtmak için uyutma işini babama paslıyor. Hiç şikayetim yok bu durumdan doğrusu. Galiba babamın ninnileri anneminkinden daha güzel :))
İşte böyle , annem ve babamda iyiler . Gündüz biraz özlüyorum ama Gülay beni iyi oyalıyor. Annemle babamla da işten dönünce oynuyorum artık . Neyseki fazla geç gelmiyorlar , şanslı bir bebeğim allahtan.
Ben yavaş yavaş yatayım. Yarın uzun bir gün olacak . Yine yazarım arada sırada size. Şimdilik bye bye...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)