Üzerime ölü toprağımı serptiler nedir , blog yazasım gelmiyor bu ara . Hani herkese oluyor zaten de , banada ugrayacagını düşünmemiştim bu hissin.Yazayım dedim , cuma gene yollardayız , bayram telaşesi falan derken yazmaya vaktim olamayacak eminim.
Malum dedim ya 9 eylül evlilik yıldönümü şerefine alınan biletler sel felaketinden tamda 2 gün önce alınmış . İnternetten hava durumu sürekli check halinde , aman cumaya ctesiye acar nasılsa deyip iptalde ettirmedik . Zaten derslerim başladıktan sonra sanmıyorumki bir süre popomuzu buralardan kaldırmak nasip olsun. O yüzden persembe sabahı 5.30 kalkış düdğüyle büyük maraton başladı. Eloşu zorla uyandırdım tabi . Gezi şerefine aldığımız baston pusetimizide yüklendik , bavullarımız , havaalanındayız. Benim yorgunluğa inat Eloş gayet enerjik gelene gidene gülücükler atıyor. Wc de son bir BEZ CHECK yaptıktan sonra uçağa bindik . En ön cam kenarı , daracık bir yer . Bebek kucakta gidiyormusuz . Bilmiyordum , o yüzden anakucagını yanımıza almıştım, kaldırdık sonra . Bebek kemeri denen birşey taktık anne kemerine monteli . Neyseki bebegin hareket özgürlüğünü kısıtlayan birşey değil . Uçak kalkarken emzirmek gerektiğini daha önce bloglardan öğrenmiştim , aynen uyguladım. Hosteslerin asla ve asla herhangi bir uyarısı veya bebegimiz var diye özel ilgi ve ihtimamı olmadı doğrusu . Bu anlamda hayal kırıklığına uğradım . Netekim dönüşte arkamdaki bebek çok ağladı , belkide annenin böyle bir öneriye ihtiyacı vardı, yapılmadı . Yani pegasus = tumbs down .Zaten pek cok hostes bebekli yolcudan , anakucaklarından falan nefret edermiş . Öğrenmiş olduk . Çok şükür ki çocuğum meme lover olarak giderkende dönerkende sorun cıkarmadı, emzire emzire gittik-geldik :)
İlk gün babamız konferansına biz Tugce ve Duruyla buluşmaya . Akşama kadar beraberdik , geçen sefer burada fazla vakit geçirmediğimiz için üzülmüştüm, bu kez ferah ferah görüştük sayılır, gerci saatler hızlı aktı yine ama . Ctesi tekrar görüşmek üzere sözleştik .
Cuma Pier Loti - Santral İstanbul planları hava şartlarından dolayı yattı. Üstelik havada yoğun bir sıkıntı vardı , rahatsız edici , günün ilk yarısını uyuyarak, diğer yarısını Gebzeden Nişantaşı- Ortaköye ulaşmak için kullanmak durumunda kaldık. Ortaköyünse tam göbeginde kaldık , müthiş güzel bir yerde kaldık , akşam yemeğimiz ise Kuruçeşme Divandaydı . Tam bir ramazan treat diyelim . Süslendim , püslendim şıkır şıkır , Elayı yedirdim . İftara az vakit kala ordayız . Allahtan restoranda kimse yoktu , çünkü Ela sağolsun 19.30 da bir başladı uyuyana dek hiç bitmedi vızıltısı . Ne yediğimden ne içtiğimden bir şey anladım , yemekteki sohbete katılmak ne mümkün . Sanırım Ela'nın diş kaşıntısı azdı o sıra . Divanda garsondan soğan isteyen tipler :))))) Milleti seferber ettik ama uyuyana kadar susmadı . Neyse , allahtan sevimliliğinden kurtarıyor kerata da kimse kızamıyor. Gec vakitte eve geldik , sabaha karsı Ortaköy camiinden gelen ezanla irkildim , Eloş ise korktu sanırım , ağladı biraz . Tekrar emzirip uyuttum. Sabah Ortaköy Kahvesinde muhteşem bir kahvaltı ( o sırada Elayı arkadasımıza sattık ) , tezgahlar arasında dolaşma derken öğleni bulduk.( bu arada ortaköy tezgahlarında çok şirin tahta oyuncaklar , babet bebe patikleri bulabilirsiniz, harika şeyler var ). Sonrasında Kadiköye geçiş.
Kiraz Dorit Yas, Duru ve Tuğçem le buluştuk . Özgür Anneyle Eloş sağanağa tutulup gelemediler :(( Üzüldük ama ısrarcıda olamadık artık . Güzel bir yemek ve çocuklardan kalan zaman arasında 2 lafın belini kırmaya çalıştık. Kirazlar erken kalkınca Tugceyle bagdat caddesinde mini tur attık , bebeklerin kutsal mekanı mothercare tavaf edildi , sonra tchiboda kahveler içilip cheese cakeler mideye indirildi . Akşamıda ettik zaten . Sonrasında Durular evine biz benim üniversiteden ev arkadaşım İreme yollandık . İrem evlendikten sonra ailecek görüşme fırsatımız olmamıştı , bebeğide ilk kez görüyorlardı zaten . Akşam onlarda kaldık , konusacak çok sey birikmiş zaten . Yedik içtik , bol muhabbet ettik , sabahta beraberdik . Çookk iyi geldi bu buluşma bana , özlemişim canım arkadaşımı. Anneannesine gittik sonrada.Onuda pek severim , okurken ögrenci evimize sık sık gelir , bize bakardı , tatlı tonton bir teyze . Neyse ,onuda gördük velhasıl, çokta iyi oldu . Resimlerde cektik ama dün makinaya aktarırken duble hata yapıp hem ogüne hem bebeler buluşması resimlerinin kaybolmasına sebebiyet verdim :(( Birde ona sinirim bozuldu dün yok yere.
Sonrada Gebzede dayılara ve Mehmetlere ugradık . Oradan Sabiha Gökçene .
Ve evimizdeyiz.
Yazarken ben bile yoruldum inanın , bebekle orada oraya , valla yine iyi dayanıyor Eloş bizim tempomuza. Garibim doğduğundan beri geziyor . Şimdiise cumaya Isparta- Şarkikaraagac-Ankara-İzmir hattı .Ankarada Özlemle buluşmayı umuyoruz .Dönünce İzmirde İzmirli bloggerlar buluşacağız inşallah . Herkesleri gördük , burnumuzun dibindeki arkadaşlarımızla görüşemedik bir türlü . Arca ve Tunişle tez zamanda tanışıla artık :)))
2 yorum:
burnunu dibi canım evet.
hani foto diye sorarım bi de
Oyyyy pek güzelmiş. Keşke bilseydim Ortaköy'e geldiğinizi. Benim işyerim orda. Uğrardım, hem tanışmış olurduk, hem Eloş'u görürdüm. Tatlı melek:)
Bir dahaki sefere inşallah. Hem o zaman benim Eloş, senin Eloş'la tanışmış olur:)
Yorum Gönder