31.03.2009

:)

30.03.2009

Gezgin familya

H.sonu geldimi eger bize gelen yoksa illa biz biryerlerdeyiz . Bu hafta içi havada kısmen kapalı oldugundan pek puset turu yapamadım , hal böyle olunca h.sonu ctesi güzel havayı bulmuşken Alaçatıya uzandık şöyle bir . Alaçatı demek pazar demek . Eloşa bana babasına neler neler aldık , uzun zamandır kendime birsey almamıstım . Yürüyüşler için eşofman altları , geniş beden bikac tshirt , Eloşa tulumlar tshirtler falan . Benim alışveriş cennetim .Aslında epey vakit gecirdik ama ben Alacatının eski tas evleri arasında yürümeyi pek severim .Babamız dönelim dedi , ben tutturdum , 30 km yol geldik . İlla merkeze inelimde inelim , bıdı bıdı çan çan... Hay inmez olaydık . Tam göbekte CHP liler , müzikler bangır bangır . Son hızla ortalarından gecip sokaklara devam edelim desekte , büyük hata yaptıgımı anladım. Calan müziğin desibeli öyle yüksek ki , çocugumun kulaklarına zarar gelecek diye korktum . CHP yi gectik az ilerde hayddaaa AKP bu kez . Kocayı dinlemediğimize bin pişman arka sokaklardan aşarak döndük arabamıza . 4 saat dısardaydık , masallah Eloşuma , yine pek arıza çıkarmadan sağ salimen döndük evimize .

Pazar yapacak iş çok . Oy atılacak ki bizim kayıt İzmir merkezde kalmış . 50 km. demek :) Ordan kuzenlere ugranacak , oradan canıma arkadasım Yeşim alınacak eve getirilecek . Yeşim üniversiteden arkadasım . Birarada Londrada ev arkadaslıgı yapmışlıgımız var , yabancı damada kaptırdıgımızdan , senede 2 kez görüşebiliyoruz . Neyse , özlem giderdik , Eloşla tanıstırdım . Harika bir bebek albüm+günlüğü getirmiş
hemen doldurmalı . Yazacak cok sey var . Resimler kartlara basılmalı , digital dünyanın getirdiği tembellik . 1 tane bile karta basılı resmimiz yok henüz 2.5 ay oldu resmen . Albümü doldurmak için gaz olur belki. Aksam Eloş mızmızlık yapsada 9 gibi uyudu . sonrası bizim . Sohbet- muhabbet . Yakın arkadas muhabbeti en cok özlediğim sey . Sabahta beraber Eloşu yıkadık , oynadık beraber . Elosa yeni aldıgımız pandalı kıyafetini giydirip fotolar videolar cektik , eglendik :) Güzel geciyor günlerimiz .
İşte birkac kare ...




ALAÇATI YOLLARI TAŞTAN




SEÇİM İŞKENCESİ ( NEYSEKİ DEGDİ- KAPTIRMADIK )



ELOŞTA KANGURUDA BENİMLE BERABER OY ATTI :)))




2 FISTIK- YEŞİM ABLAYLA BERABER

27.03.2009

Sayounara

Bu hikayenin böyle bitecegini tahmin etmiyorduk sanırım . Kaza sonrası acile ulaşabilen muhabir hayat kurtarıcı konuşmasını yapmış ve bir kahraman gibi evine dönmüşte olabilirdi. 6 da 6 kayıp olmayabilirdi . İlk gün birkaçsaat içinde enkaza ulaşılır sanmıştım , ama ne yazıkki olmadı . 20 dakikalık konusma esnasında kazanın yerinin tespit edilememesi kafalarda koca bir soru işaretinin belirmesine neden olsun , ölüm geldimi kapına sanırım yapacak hiçbirşey olamıyor işte . Bu konuda biraz kaderci düşünüyorum . Muhsinin kendisinde bir konuşmasında söylediği gibi insanın kendi hayatı üzerinde 1 sn.lik kontrolü yok işte. Mitingde helikopterden de bahsetmesi ne ilginç . O helikopter adamın mezarı oldu resmen :(

Muhsin Yazıcığluna daha önce hiçbir sempatim olmasada , bu gidiş çok üzdü beni . Hatta Muhsinden de öte muhabirim eşini düşündüm . Eşinin son konuşmasını tv den dinleyen , hayatta olduğuna şükreden , kavuşma umudu sonsuz olan o kadını . Kendimi yerine koydum , ne hissederdim acaba . Ya Fidan teyze , kendi evladının ölümünü görmek acıların en büyüğü olsa gerek . Dün Eloşu aşıya götürdük . Karmada metanetli olsada zatüree asısı cok yaktı canını , yine öyle içli ağladıki , gözlerim dolu dolu oldu yine . İnsan evladının acısına tahammül edemiyor ki , napsın kadın .

Bu olay benim en büyük korkum eş ve evladını kaybetmenin acısı üzerine düşündürdü, düşündürdü... Umarım bizler böyle acılar yaşamayız ömrümüz boyunca .

25.03.2009

Garage Sale

Ela öyle hızlı büyüdü ki hiç kullanmadıgımız bir sürü esya birikti şimdiden.Benimde 1-2 parca birsey var hamilelikten . Evde yer kaplamalarından şikayetçiyim . Bende gittigidiyora koymaya karar verdim .Madem garage sale yapamıyoruz bizde farklı yol buluruz di mi ama ? Okuyanlardan ilgilenen olursa :
***
Satıcı adım inochi
www.gittigidiyor.com/main/search.php?aramasatici=inochi
***

18.03.2009

İki Ayımız Biterken


Birkacgündür bloga ara vermiş durumdayım . Aslında hersey yolunda , yükleyecek yeni resimler var hatta videolar ama baglantı yavaslıgı ve sürekli kopması beni deli etmiş durumda . Ve yine aynı nedenden dolayı videoyu zaten gectik , degil resim neredeyse yazı bile yükleyemez duruma geldim . Bu durumda bilgisayar basında vakit kaybetmeme neden oluyor ve yazı için oturmamayı yegliyorum . Durumlar böyle …

Kuzumuz nasıl ? Su an yanımda anakucagında keyifte , gözler yarı acık – yarı kapalı. Cok büyüdük. Birkac güne 2 ayımızı dolduruyoruz. 2 ay bitiyor ama kilo konusunda masallahımız oldugundan 0-3 ay kıyafetlerimizi teker teker elemeye basladık bile . Hiçbir tulumu olmuyor .2 parcalı kıyafetlere geciyoruz artık bundan sonra . Prima 2 numarayada bye bye diyoruz , 3 numara aktif bebeye geciyoruz. Ne cabuk büyüdün yavrum diyorum ona , ne bu acelen? Yenidoğan hallerine doyamadık daha . Ama bizi dinlemiyor cadı.

Her gecen gün daha bir bilinçleniyor , beni ve babayı cok cok rahat ayırt ediyor . Gözleri ile ikimizide takip ediyor , ama favorisi benim tabi . Birde gecen hafta sonu arabayla balık almaya cıktıgımızda , gözler kapalı olmasına ragmen arabadan her kısa süreli inişimde farkedip arkamdan ciyak ciyak aglamaya basladı. Kokudan mı anlıyor nedir ? Eşim , resmen arkandan ağlıyor bu çocuk senin diyor . Ben gelince anında susuyor cünkü  Bu sabahta aynı sey oldu , sabah oynamak için yatagımıza almıştık . Baba yanındayken bir ara odadan cıkayım dedim , resmen gözü bende nereye gidiyorum , napıyorum , arkamdan da aglamalar Cok komik bu kız .

Karın üstü uzun süre kalabiliyor , kafasını rahat kaldırıyor , kavrama yetenegi yüksek. Banyo yaparken mutlak banyo filesine tutunup güç almak istiyor , o hali cok komik . Altı acılınca dünyanın en mutlu bebegi oluveriyor , gülücükler sacıyor. Aclıga ve altının kirli durmasına 0 tahammüllü olup anında yaygarayı basıyor . Bu arada puset oyuncakları ve dönence tarzı seyleri farketsede hiç yüzvermiyor , kısa sürede sinirlenip ağlamaya başlıyor . ( Herkesin cocugu böyle seylere deli olurken ). Sabahları karnı doyunca gülücükler ve agularla mestediyor bizi . Agu kelimesini cok net kullanıyor . Hatta bazen agu-aguuu diye aglıyor , hahahahha, çok komik :) Birkac kere derinden " …nne… " gibi bir kelime kullandı . Hatta arkadaslar vardı o gün, bu kız resmen anne diyor dediler. E degildir tabi ama en azından ses benziyor, bende kendimce pay cıkarıyorum bundan. Sab simplexe bayılıyor , memesine azıcık sürüp verince corklata corklata emiyor. Pusetiyle gezmeye bayılıyor. Evde 9 canlı cocuk pusetinde mışıl mışıl uyuyor . Eve gelir gelmez anlayıp gözleri çipil çipil acıyor. Kafasının okşanmasını çok seviyor. Ve her ögleden sonra aksama kadar bol bol yüksek volümde bagırıp beni deli ediyor :)) Birkacgündür iyi gibiydik ama dün akşam ayarı bozarak yine eski haline döndü. Su anda da cok keyifli degiliz. En iyisi biraz dısarı cıkıp gezelim pusetimizle, yoksa bana rahat yok gibi görünüyor. See ya…

12.03.2009

yazının devamı



H.sonu gezmelerinden sonra ptesi dr. ablamız , salı aksamı ise kuzilere bir 40 ucurma ziyareti daha yaptık .Kuzenle de görüşmeyeli 1 ay olmuş , tabi Elayı cok degişmiş buldular . Bu arada 47. günlük itibarı ile Eloşum 54 cm . boy , 5600 gr. kilo ile rekora dogru koşmakta. Dr. Anne sütü ile beslendiği sürece kilo almasının problem cıkarmayacagını söyledi . Yanaklar zaten doluydu , şimdi bacaklar falanda bogum bogum olmaya basladı . Öpmesi sevmesi cok tatlı tabi , canım benim :)Bıngıldakta bir sorun görmedi , tahmin ediyordum zaten . Artık her söylenene panik olmuyorum , daha cool'um .
Eloş kuzilerde pek usluydu , aksam saaati gidildiğinden bol bol uyudu . Kuzen ve cocuklarının cesitli sıkıştırmalarına karsın hiiççç istifini bozmadı valla . Tosur tosur uyumaya devam etti. Sadece acıktığında uyandı biraz , bu sırada elden ele gezdi tabi , Canberk abisi ve Ece ablasıyla pek bir anlaştı . Bu arada bende biraz kafa dinledim , kuzenle catch-up yaptık . Yalancı profiterol , tiramisu gibi yaramaz ama enfes tarifler aldım . Evdeyken boş vaktimde deneme calışmaları yapayım bakalım. Yummmyyy...
Ve tabiki gecenin sonunda yumurta , pamuk , seker , pirinc ve cöreotu dolu cıkınımızıda almayı unutmadık . Şimcik pirinc ve cöreotu bolluk, bereket simgesi olup , seker tatlı dilli olsun agzından bal damlasın diye imiş , pamuk aynı un gibi saglıkla yaslansın saçları akça pakça olsun demekmiş.Yumurta yine bereketi , tokluğu simgeler imiş . Keloglan gibi cıkınımızı sopaya takmasakta , anakucagımıza koyup düştük evimizin yollarına .



8.03.2009

Kutlu Kırk Haftası

Resmen gecen hafta pazardan bugüne dek kutlu 40 haftası yasadık biz . Malum gecen hafta eşimin memleketinde oldugumuzdan bebegin 38. Gününde 40 mevlidimizi okuttuk . Kulagına isimleri okundu . Hoca bebegi kucagına alarak önce ezan okuyup sonra 3 er kez “Ela Nazlıııı adına sahip ol- Ela Nazlıııı adına sahip ol- Ela Nazlıııı adına sahip ol” diyerek sag ve sol kulaklarına ismini okudu . Bu sırada Eloş aglar mı acaba diye endişe yaptım ama kız cok komikti . Amca okudukca bizimki agular gugular , nerdeyse sohbet edecek . Millet duaya katıldı bebek diyerek olaya tinsel bir boyutta getirdiler hani .Cok güldüm , anı videoyada cektik , Elanın büyüyünce görmesi eğlenceli olacak .
Ben hem emziriyorum , hemde zaman zaman sagdıgım sütleri biberondan veriyorum. Rahat bir yöntem oldu bizim için cünkü , dısarda dert etmeden daha fazla vakit gecirebiliyoruz bu sayede . Ya da diyelimki banyoya giriyorum , Ela uyanıp süt için aglıyor , alıyor baba kızı kucaga biberonla besliyor. Kimileri yadırgasa da biberondaki sütüm kendi sütüm oldugundan sorun yok bence . Neyse . Eloş gecen sabah uyandı , bibeondan besleyeyim dedim . 2 elini biberonun cevresine sarmış , komik sesler cıkararak emiyor ( Buna gerok gerok diyoruz aramızda) . Sanki dedim hoca buna adına degil , “Ela Nazlı biberonuna sahip olllllll” dedi , hani öyle bir hava . Sabahın 6’sında babayla kıkır kıkır …
H.içi 40 ının asıl oldugu gün ben kendimi kırkladım yani altın atılmıs suyu azar azar 39 kez üstüne döküyorsun . Onuda gectik , bizim hatun yorgun ve uykucu bir gününde oldugundan Eloşu yine altın atılmıs suda 41. Gün de yıkayabildim . 40 ucurması denen ilk ev gezmesinide dün yani 44 . gününde yaptık.
Ne zamandır babamız Eloşun dogumunun anısına bir yüzük almak istiyordu bana ama parmaklar şiş oldugu için olay düne kadar sarktı . Neyse hem 8 mart kadınlar günüm , hemde Eloşun annesi olma şerefine erişmem güzel bir yüzükle taçlandırıldı . Teşekkürler kocacığım. Neyse Kipada bol bol vakit geçirdik bu nedenle , oradan market kısmına geçtik , bebik pusetin içinde baba da market sepeti epey bir dolastık . Bence gayet başarılı geçti . Gerçi bir ara ben bebegi emanet edip döndüğümde babayı panik bebegi aglak vaziyette buldum ama . Kociş böyle durumlarda biraz soğukkanlılığını yitiriyor dogrusu . Neyse alışacagız elbet .
Aksamda kadim dostlar Urkac familysindeydik . Eloş orada da uslu durdu , masallah masaallah . Yusuf abisi , Emel ablası onu bol bol sevdi . Araba koltuguyla yemekte bize eslik etti , uyudu . Evimize dönerken 40 ı ucurma adeti anısına havlumuzu ( anlamını bilmiyorum ), yumurta ve tuzumuzu , okur-yazar kız olalım diye ilk kitaplarımızı aldık . Ayrıca sacımıza birazcıkta un calındı , uzun ömürlü , saglıklı yaslansın diye imiş . İşte böyle kutladık 40 adetlerimizi bizde kendi çapımızda .
HEDİYELERİM

EMOŞ ALNIMA UN SÜRERKEN:)


Bugünde benim dayıcıgım ve eşi geldi teee Bursalardan bebiko ziyaretine . Beraber kahvaltıya gittik , Tepe Kahveye . Tepe Kahve eski Çeşme yolunda Çeşmeye 30 km. kala İYTE kampüs sahası içinde bulunan ve köy kahvaltısına doyum olmayan biryerdir. Şiddetle tavsiye edebilecegim bir mekandır ayrıca. Eloşla ilk restaurant denememiz oldu bu , uzun süreli . İyi idare ettik sayılır . Birkac kez aglama ve cıglık girişimlerinde bulunsa da emziğimiz ve biberonumuz imdadımıza yetişti . Kasasız belasız , 45. günümüzün aktiviteside bu oldu . Eh oldukça yoğun bir hafta oldu sayılır . Yarın hem benim hem de Eloşun dr. kontrolü var . Bakalım ne alemdeyiz .
Hepinize iyi pazarlar . Bu arada kadınlar gününüz kutlu olsun .

6.03.2009

Heidi Ela

Bu resim nedense bana Heidi yi hatırlattı .

5.03.2009

Çatladı Sabır Taşı




Dogrusu annelik degişen hormonlar , tanrının verdiği ruhani güç ve sevgi , sabır vs.vs derken en sonunda sabırlı bildiğim benimde sabrımın tasacagını öğrenmiş bulunuyorum . Dünkü postta Eloşun son zamanlarda huzursuz hallerinden sıkıldığımı yazmıştım , aslında pişikle başladı bu cıglıkla karısık aglamalar , o yüzden olduguna yormustum bende . Sonra rahatlamış gibiydi ama , genel olarak tamda o günlerden beri yani 10 gün öncesinden beri , Ela kendini bu sekilde ifade etmeye basladı galiba .

Gece kalkışlarımız düzenli en azından 12.00 , 2.30 , 4.30 .6.30 gibi düzenimiz asagı yukarı . Kimine göre bu bile cok ama aglama veya uyumama olmadıktan sonra emip uyumasına bir itirazım yok. Sadece ögleden sonraları kendimi 1 saat kadar sarj etmem gerekiyor . Bu olamadıgında ise cok gergin oluyorum , tıpkı bugün gibi . Sabah nasıl olduysa izin verdi küçük hanım , biraz uyududa bende onun ütülerini bitirdim . Öglen babamız gelmedi bugün , dolayısıyla öglen by-pass olmadım. Ögleden sonra ise Ela hiç uyumadı , uyutmaya calıstıkca huzursuzlastı , huzrsuzlaştıkca sesi yükselmeye basladı ve bu durum aglama ve bagırtılarla 19.30 e dek sürdü .WC ye bile gidemeyecek durumdaydım , cıglık cıglıga felaket. Ne yazıkki babamız aksam yemeginde dısarda oldugundan yine gelmedi . Bunuda aksam 6 da bildirdi . Artık iyice gerilen ben telefonu bir hışımla kapattım artık, Ela aglıyor ben aglıyorum , o bagırıyor , ben artık kızım sus nolur diye yalvarıyorum . Pek acıklıydı halimiz . Epeyce bir sürdü . En sonunda hanım yorgunluktan sızdı ve bende biraz olsun kendime gelebildim .

Annelik öyle böyle degil gercektende sabır işiymiş . Bunu bir kez daha bende teyit ediyorum arkadaşlar . Hamilelik zaten uzun bir sürec ama dogum ve lohusalık , omzunuza binen yeni sorumluluklar derken insan kendini unutuyor bazen . En temel ihtiyaclarını göremiyorsun . Alışveriş ti, kuafördü , sinemaydı kimbilir kendi basına ne zaman gidebilecegim özgürce tekrar . Ela kreşe falan başlayınca mı ? Portakal suyumdu , kolamdı , şarabımdı ne zaman içebilecegim Eloşu düşünmeden ? Aslında adam akıllı düşünüldüğünde hamilelikle birlikte bir kadının yaklasık 3 senesi tamamen bu küçük cücelere feda oluyor . Büyük kahramanlık , yüce bir iş valla . Annelik ömür boyu tabi o ayrı , ama bu süreç cidden meşakkatli . Çok iyi düşünmek ve hayatı ona göre planlamak lazım bu süreci kazasız belasız , mutlu atlatabilmek için .

Ben ise kendim için ancak Eloşun 10 gün önceki melek kız hallerine dönmesini umut edebiliyorum birkaçgündür . Yoksa zorlanacağım .

Karamsar bir post oldu . Konuyu degiştirip günün gelişmesini yazalım. Bebekle bu kadar yakın ilgilenirken ilkleride yakalama sansımız oluyor ne güzel . Bugün mutfakta birseyler yemeye calısırken , Eloş hanımda yanımda pusetinin içinde meşhur çığlıklarını atarken pusete taktığım renkli oyuncagı farketti ve gerçek anlamda ilgilenmeye başladı . Tesadüfi degil , artık ciddi ciddi nesneleri özellile canlı renkteki nesneleri görüp takip ediyor gözleriyle . Mutlu oldum tabi . Tabiki anı resimledim .

4.03.2009

Son günler


ANNEM BENİ SÜSLEDİ ( Sacıma dikkat lütfen)

40 GÜNLÜĞÜZ YA

Birkacgündür sehir dısında olmamız dolayısıyla blogumu ihmal ettim . Bu süre içinde eşimin memleketine gittik . Bebegimin 40 mevlüdünü yaptık . Yakın bir dostun düğünü vardı , mevlid ertesi birde ölüm , cok degerli hocam , nikah sahidim Deniz hocayı kaybettik , dün topraga verildi . Hem bizim için hem okul için büyük kayıp. Tabi ne düğün ne de ölüm törenlerine katılamadım ben bizim cadı yüzünden . Ela da cok keyifsiz günlerdir . Az uyumasının yanısıra ( bu zaten vardı ) cok fazla cıglık atmaya basladı , huzursuz biraz . Sıkılıyorum , cünkü nedensiz , canımı sıkıyor , ancak meme ile susturuyorum , zırt pırt sütü dayamakta iyi degil . Umarım cabuk gecer bu durum .
Dün itibarı ile 40 ı cıkarmakla beraber , bugün ilk kez ve sadece ikimiz pusetle dolasmaya cıktık . Malum İzmirdeyiz , mart ayıyla bahar geldi buralara . Yarım saat kadar evin yakınlarında dolastık . Kızıma kuş cıvıltıları dinlettim , cayırda otlayan ineklerle , karakaçanla tanıştı bugün . İçimiz açıldı biraz . Dönüşte cevredeki bakıcılara yakalandık , bebege baktılar , hemen " ama bu cok küçükkk erken degilmi dısarı cıkarmak için " yorumlarına maruz kaldık . Her zamanki gibi kulak asmamaca tabi . Mevlidde de böyle oldu . Kız o gün o kadar az uyuyup , agladı ki herkes hasta olmasından gazlı olmasına binbir tane yorumda bulunup gün boyunca beni gerdi . O kadar kalabalıga elden ele gezmeye cocugun elbet huzuruda kacar , yorulurda . keyifiszliği normal diyen olmadı :))) Aksam herkes gidince omzumda uyutuverdim . Bütün gece , emzirme dısında hiç uyanmadan uyudu yavrucagım. Bu arada bende biraz izole bir yerde yasadıgıma sükrettim birkez daha . İnsanlara , daha dogrusu gereksiz yorumlara tahammülüm kalmamıs hiç . Cok geriliyorum . Cocugum biraz ele gelene kadar böyle iyi olacagız sanırım .

Bu arada emzirme yastıgımı Ispartaya götürmemekle büyük hata etmişim , ne kadarda hayatımı kolaylaştıran bir aletmiş . Yoklugunu aradık resemen. Bizimkisi piyasadaki benzerlerine göre biraz büyükcene oldugundan hamilelikte benim sırt minderim olmustu, son zaman agrılarıma iyi gelmişti . Şimdi ise hem emzirme , hem bebegi karın üstü yerleştirip gaz cıkarma , bazende kucagımdayken üzerinde uyutmak için kullanıyorum . Ayrıca bebegi oturtup yanlarına minder koyma devride bu yastıkla kapandı . Bebek içinde mükemmel bir destek yastık . Kocaman beyaz bir ay cöregi. Henüz emzirme minderi almayan ama almayı düşünen arkadaşlara şiddetle öneririm . Ben hastaneye bile götürmüştüm :)))( İşbir-viscomed serisi , cok amaclı emzirme yastıgı)

Bu arada gecen carsamba gelen Gülcan teyzemize , cuma ziyaretimize gelen bölüm arkadaşlarıma da buradan tekrar tesekkürler , hediyeleri içinde ayrıca . Belki okuyan vardır aranızda , ne de olsa blogumuz beynelminel oldu artık .Mutlu ettiniz bizi .

Birazda resim ekleyelim düne ve bugüne dair .


Güneş gözlerimizi kamaştırdı